"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1222 Esas, 2022/2237 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/233 Esas, 2021/168 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Sur ilçesi, ... köyü 92 parsel (ifraz ile 117 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, aynı konu ve aynı taraflar arasında 11.01.2013 tarihinde kamulaştırmasız el atma davası açıldığını, yargılama sonucunda verilen kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu ve davanın halen Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1382 Esas sayılı dosyası üzerinde devam ettiğini, söz konusu davanın sonuçlanma aşamasında olduğunu, bu nedenle eldeki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi düşüncede olunması halinde taşınmazın tarla vasfında değerlendirilmemesini, taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu bulunduğunu, akaryakıt istasyonu işlevsiz hale geldiğinden müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğunu, aynı yıl içinde birden çok ürün almaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporunda verim miktarları ve ürün fiyatlarının yüksek, üretim masraflarının düşük hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranı düşük alınarak dava konusu taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranı belirlenirken dikkate alınan unsurların objektif değer artışı için de uygulanmasının hatalı olduğunu, el atılan alandan arta kalan kısımda değer artışı meydana geldiğini ve bunun bilirkişiler tarafından dikkate alınmadığını, enkaz bedelinin düşük hesaplandığını, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların hesaplamada dikkate alınmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan 29.11.2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaza sulu tarım arazisi olarak o yörede mutat olarak ekilen münavebe ürünleri esas alınıp, kapitalizasyon faiz oranı %4 uygulanarak çıplak metrekaresine 20,17 TL değer biçildiği, taşınmazın konumu, ana yollara ve yerleşim alanlarına uzaklığı gözetilerek gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim fiyatına %40 oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek sonuç metrekare birim fiyatının 28,24 TL olarak belirlendiği, üzerindeki yapılara niteliğine göre, ağaçlara ise maktuen değer biçildiği, taşınmazın vasfına, konum ve niteliklerine, aynı bölgeden intikal eden dava dosyalarına göre bilirkişi kurulunca belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının ve dava konusu taşınmaz için belirlenen metrekare birim fiyatının uygun ve resmi verilerle uyumlu olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan yapı ve ağaçlara biçilen değerin de yerinde olduğu, belirtilen nedenlerle hükme esas alınan bilirkişi raporunun yasal niteliklere haiz ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, her ne kadar davacı idarece dava konusu taşınmazın zeminine sulu tarım arazisi olarak değer biçilmesine itiraz edilmiş ise de mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın doğusunda bulunan Pamuk Çay Barajından sulandığı açıklandığından dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu yönündeki kabulün yerinde bulunduğu, öte yandan davacı idarece komşu parsel üzerinde bulunan akaryakıt istasyonuna ait eklentilerin bedeline hükmedilmesine itiraz edilmiş ise de üzerinde akaryakıt istasyonu kurulu bulunan ve dava konusu 117 parsel sayılı taşınmazın geldisi olup davalı ... adına 30.000 m² yüzölçümü ile kayıtlı olan 81 parsel sayılı taşınmazın 06.03.2013 tarihinde yapılan ifraz işlemi sonucu pasife alınarak 92, 93 ve 94 parsel sayılı taşınmazlara ifraz gördüğü, bunlardan 92 parsel sayılı taşınmazın ise 21.06.2016 tarihinde yapılan ifraz işlemi sonucu pasife alınarak 116, 117 ve 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ifraz olduğu, dosya içerisinde yer alan 08.02.2019 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokiye göre bahsedilen komşu taşınmazların 116 ve 93 parsel sayılı taşınmazlar olduğu ve davalı adına kayıtlı olduğu, İlk Derece Mahkemesince sadece 81 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan ve eldeki davanın konusu olan 117 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kalan tel çit, totem (akaryakıt fiyat tabelası) deplase bedeli ile araç sirkülasyon sahasının dava konusu taşınmaz içerisinde kalan kısmının bedeline hükmedildiği anlaşıldığından davacı idarenin bu hususa ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği, sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin kararın kesinleşmesi beklenmeden derhal davalı tarafa ödenmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Diyarbakır ili, Sur ilçesi, ... köyü 117 parsel sayılı taşınmazın 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesi; üzerinde bulunan yapılara aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek; ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.