Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4556 E. 2023/8987 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Site yönetiminin, kat maliklerinden birinin ortak alana yaptığı müdahalenin önlenmesi ve eski hâle getirilmesi davasını açma ehliyetinin olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Müdahalenin önlenmesi ve eski hâle getirme davalarının mülkiyet hakkına dayalı davalar olduğu, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 35. maddesinde yöneticiye bu davaları açma yetkisi verilmediği gözetilerek, site yönetiminde aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine dair verilen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2903 Esas, 2023/238 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/958 Esas, 2022/443 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hâle getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kat malikinin C Blok D 9'da yer alan bahçe katında ikamet ettiğini, kendisine ayrılan bağımsız bölüme ait sınırları aşarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (634 sayılı Kanun) ve site yönetim planına aykırı bir şekilde yaşadığı evin balkonunun yan tarafında yer alan ve ortak alan olarak kullanılan yere iki adet klübe iki adet büyük saksı ve bir adet sandık koyarak ortak alanı işgal ettiğini, projeye aykırı bir şekilde balkonun üstünü pergole ile kapatarak binanın dış görünüşüne zarar verdiğini, davalı tarafça ortak alana ve projeye aykırı haksız el atmanın önlenmesini ve taşınmazın onaylı mimari projeye uygun şekilde eski hale getirilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ortak alan olarak iddia edilen alanın gerçekten ortak alan olduğu hususunun şüpheli olduğunu, bu alanın hiçbir zaman bağımsız bölümden yada diğer ortak alanlardan geçiş imkanı olmayan sadece müvekkilinin maliki olduğu taşınmazdan ulaşma imkanının bulunduğunu, ayrıca davacı site yönetiminin davada taraf ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mülkiyet hakkının kullanılmasına bağlı olan ortak yere el atmanın önlenmesi davasını açma yetkisi ve görevinin davacı site yönetimi şirketinde olmadığı davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirket, yönetim ve dava açma yetkisini 634 sayılı Kanun'dan aldığını, Kanun'un 38 inci maddesinde "Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur." denilerek yöneticinin sorumluluğu açıkça belirtildiğini, aynı Kanun'un 35 inci maddesinde ise yöneticinin görevlerinin düzenlendiğini ve yöneticinin görevlerinin yönetim planında belirtildiğini, dosyada yer alan yönetim planı incelendiğinde; yönetimin kat maliklerine karşı dava ve icra takibi yapabildiğini, mahkemenin bu hususu göz önünde bulundurmayarak haksız bir karar verdiğini, davacının dava ehliyetine sahip olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ana taşınmazın ortak yerlerine yapılan müdahalenin önlenmesi ve onaylı mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesine ilişkin davaların mülkiyet hakkına dayanılarak açıldığı, davacı site yönetiminin dava açma yetkisini olmadığı tespit edilerek mahkemece davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı site yönetiminin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eski hale getirilme ve müdahalenin önlenmesi davasını açma hakkının kim tarafından kullanılabileceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 ve 35 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 634 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi, yöneticinin görev ve yetkilerini belirlemiş olup, bunların arasında mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlantısı olan müdahalenin önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi davası açma yetki ve görevi bulunmadığından aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.