"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/67 Esas, 2022/3036 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/8 Esas, 2020/215 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Malatya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 139 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 2.232,60 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın değerinin belirlenirken arsa olarak hesaplanması gereken tarım arazisi sayılarak ederinin izana ve hesaba sığmaz şekilde azaltıldığını, taşınmazın etrafında ve üzerinde meskun yapıların bulunduğunu, yakın mesafede bulunan fabrika ve petrol ofislerinin bulunmasının değerini artırdığını, gerçek değerinin araştırılması emsal satışların da dikkate alınarak değer biçilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporların objektif kriterlerden uzak olduğunu, hükme esas alınan rapor yönünden kararın kaldırılması gerektiğini, Malatya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün son 10 yılın verileri incelendiğinde kayısı veriminde böyle bir ortalama verimin olmadığını, Yargıtay kararlarında son 5 yıla dair dekar başına ortalama verimin dikkate alınması gerektiği yönde kararları bulunmasına rağmen bu kararların göz önüne alınmadığını kapitalizasyon faiz oranının kapama bahçeler için % 5 alınması gerektiğini ve objektif değer artırıcı unsur sadece taşınmazın konumu ile ilgili iken bilirkişi heyeti tarafından kapama kayısı bahçesi (ağaç bedeli + çıplak toprak değeri toplamı) şeklinde uygulamasının fazla bedel biçilmesine neden olduğunu, objektif değer artışının çok yüksek olduğunu, vadeli hesaba depo edilen miktara depo tarihinden sonra yeniden faiz işletilmesi mükerrerlik doğuracağından bu durumun dikkate alınarak kaldırma kararı verilmesi gerektiğini ve vekille temsil edilen kurum lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan keşfin sağlıklı olmadığını, arazinin aynı vasıfta (miras yoluyla intikal eden taşınmazın iki kardeşe bölünen) bitişik taşınmazla dahi % 400 farklı hesaplandığını, öncelikle adalet ve hakkaniyet gereği benzer fiyatlandırma (aynı değerin) verilmesi gerekirken fahiş fark bulunduğunu, emsal taşınmaz fiyatlarının gerçek değerlerle belirlenmesi için usulüne uygun keşif yapılması itirazlarını reddeden yerel mahkeme kararının bu bakımdan hatalı olduğunu, mülkiyet değerinin bulunmasının Anayasa Mahkemesince; değer kriterleri ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından düzenlenerek hukuk sistemimize kesin olarak yön verdiğini, çevre yoluna yakınlığı, özel okula yakınlığı, düğün salonuna yakınlığı, petrol ve lokantalara yakınlığı dikkate alındığında taşınmazın değerinin çok düşük olarak hesaplandığını, havuzun fiyatlandırılmasının gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kapama kayısı bahçesi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta tarafların istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini buna karşın tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan kısmın derhal ödenmesi ve faiz hususlarınd hükmün düzeltilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin 1 inci maddesinin (b) bendinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı ... maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu, 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Kapama kayısı bahçesi niteliğindeki Malatya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 139 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 2.232,60 m²lik kısmının 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ile birlikte aynı kamulaştırma kapsamında 141 ada 13 parsel ve 136 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar için % 200 oranında objektif değer artışı belirlendiği ve Dairemizin 2022/9594 Esas, 2023/58 Karar ve 2022/9612 Esas, 2023/48 Karar sayılı kararları ile onandığı dikkate alındığında taşınmazın tespit edilen değerine % 200 oranında objektif değer artırıcı unsur uygulanması gerekirken %10 oranında kabulü ile eksik bedel tespiti doğru görülmemiştir.
6. Mahkemece verilen hüküm, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kaldırma ve gönderme kararı ile ortadan kalktığı halde, ilk kararda tescil ve terkin hükmü verildiğinden bahisle, yeniden tescil ve terkin hükmü kurulmaması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.