"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/5656 Esas, 2017/486 Karar
KARAR : Kısmen kabul kısmen ret
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisile ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; ecrimisil yönünden davanın reddine, tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Çorum ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 63 ada 21 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargı mercilerinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, talep edilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.12.2013 tarihli ve 2013/346 Esas, 2013/318 Karar sayılı kararı ile ecrimisil yönünden davanın kısmen kabulüne, tazminat yönünden kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 31.12.2013 tarihli ve 2013/346 Esas, 2013/318 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 07.04.2015 tarihli ve 2015/1689 Esas, 2015/7284 Karar sayılı kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda başka mahalleden, eski tarihli ve limited şirkete yapılan özel amaçlı satış emsal alınarak bedel tespit edildiği gibi, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal olarak kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerlerinin karşılaştırılmasında; emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede değerini sonradan önemli şekilde etkileyen olumlu bir gelişmeden de söz edilmediği halde dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olduğu kabul edildiğinden raporun inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, davacı tarafa emsal kira sözleşmeleri ibraz etmesi için süre verilmesi, emsal kira sözleşmelerinin ibrazı halinde ecrimisil bedelinin tespiti için mahallinde bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği, Mahkemece hüküm altına alınan zemin bedeline değerlendirme tarihi olan dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde el atma tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, davalı idarece el atılan taşınmazlar yol durumuna dönüştürüldüğünden tapudan terkinine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, davalı idare adına tesciline karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ecrimisil yönünden davanın reddine, tazminat yönünden kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ecrimisile ilişkin talebin ispat olunamadığından reddinin hukuka aykırı olduğunu, bozma ilamı öncesinde alınan bilirkişi raporu ile sonrasında alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğunu, tahkikatın bittiği bildirilerek son sözleri sorulmadan hüküm tesis edildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili ve ecrimisil hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacılardan ...'a ait payda yer alan haciz şerhinin bu davacı yönünden hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.
3. Davada reddedilen miktar 03.09.2013 tarihli ıslah dilekçesine göre toplam 676,61 TL olup, davalı idare lehine hükmedilebilecek vekâlet ücretinin bu miktarı geçemeyeceği düşünülmeksizin davalı yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacılar vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacılardan ...'a ait payda yer alan haciz şerhinin bu davacı yönünden hükmedilen bedele yansıtılmasına" cümlesinin yazılması, hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin (10) numaralı bendinde yer alan "1.980,00" sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine "676,61" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.