"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/60 Esas, 2016/765 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 266 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti, tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.06.2014 tarihli ve 2013/1158 Esas, 2014/300 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 23.05.2014 tarihli ve 2013/1493 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz kapama bağ olarak değerlendirilerek bedel belirlenmişse de kıymet takdir raporunda bağın 40 yaş üstü olduğu belirtilmiş olup, bilirkişi heyeti raporunda kuru şartlarda, ekonomik ömürlerini tamamlamak üzere yaşlı omcalar olduğu ve bakımsız olarak nitelendirildiğinin, bu nedenle minimum verimin biraz üstünde verim getireceğinin belirtilmesi karşısında bağın ekonomik ömrünün tamamladığı dikkate alınarak taşınmazın tamamı kuru arazi olarak değerlendirilip, bağ omcalarına odun değeri diğer meyve ağaçlarına ise maktuen değer verilmesi suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti gerektiğinin düşünülmemesi, takdir komisyonu, enkazın mal sahibine ait olduğunu belirtmiş, mal sahibi de buna itiraz etmemiş ve dava konusu yapmamış ise enkaz değeri tespit edilerek bu bedelin kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekir. Böyle bir durum yoksa enkaz, belirlenen bedelden düşülemez. Mahkemece, mal sahibinin enkazı alıp almadığı, isteyip istemediği belirlenip enkazın akıbetinin araştırılarak enkazın mal sahibi tarafından alındığının anlaşılması halinde ağaç enkaz bedelinin tespit edilen kamulaştırma bedelinden düşürülmesi, aksi halde enkaz bedeli düşülmemesi gerekirken yeterli araştırma yapılmadan yazılı şekilde enkaz bedelleri düşülerek karar verilmesi ve kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalarda davanın bu niteliği gereği davada kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedilerek bozma kararına uyulmadığını kapitalizasyon faiz oranının %6 değil %2-3 oranında alınması gerektiğini, taşınmazın bulunduğu yerde Mehmet Borazan isimli kişinin taşınmazına 70.000 TL (1 Dönüm içinde kiraz bahçesi olan) değer biçildiği ve bu kişiye ödeme yapıldığını, müvekkilinin taşınmazı ile adı geçen şahsın taşınmazı aynı yerde olduğunu ve arada çok büyük bir değer farkı bulunduğunu, emsal taşınmaz dikkate alınarak yeniden değerinin belirlenmesi gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 175 ada 12 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesi yerindedir.
3.Temyizen incelenen ve bozma ilamına uyularak verilen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davanın niteliği gereği karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca lehine maktu vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekse de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre hükmedilen ücret kabul edilen miktarı geçemeyeceğinden, bu hüküm gözetilmeden yazılı şekilde davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 10 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, 9 numaralı bendinde yer alan "uygun 100,00 TL takdiren" cümlesinin çıkarılarak yerine "uyarınca 550,15 TL" cümlesinin yazılmasına, hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan 1.330,20 TL temyize başvurma harcının alınmasına,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.