"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2125 Esas, 2023/37 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/364 Esas, 2021/81 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idareler vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... ili, Nilüfer ilçesi, ... Mahallesi, 588 ada 2 parsel sayılı taşınmaza asfalt yol ve tretuvar yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını ve taşınmazın fiilen tasarruftan men edildiğini, el atmanın kalıcı nitelikte olduğunu, kamulaştırma ya da acele kamulaştırma kararı alınmadan yapılan el atma işleminin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL'nin ...'ndan, 5.000,00 TL'nin ...'ndan olmak üzere toplam 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda müvekkili belediye tarafından herhangi bir imalat yapılmadığını, bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini, ibraz edilen fotoğraflar ve ölçümler neticesinde de müvekkilinin taşınmaza herhangi bir müdahalesinin bulunmadığının görüleceğini, iş bu davanın sadece malik tarafından açılabileceğini, bu nedenle dava konusu parselin hisseli olması nedeniyle taşınmaza ait özel parselasyon planının ibrazının gerektiğini, söz konusu parselin 10.000 m² üzerinde olması nedeniyle ... Büyükşehir Belediyesi ve ... sorumluluğunda bulunduğunu, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, taşınmazın imar planında lise alanında kalıyor olması nedeniyle emsal taşınmazlara göre değerinin azaltacağını, taşınmazın kısıtlı parsel niteliğinde olduğunu, müvekkilinin kullanıma engel bir uygulamasının bulunmadığını savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza sokak için yol açılması suretiyle yapılan fiilen el atmanın müvekkili bilgisi dahilinde olmadığını, fiili el atmanın ilgili belediyenin bilgisi dahilinde yapıldığı değerlendirildiğinden dava konusu taşınmaza müvekkili tarafından fiilen el atılmasının söz konusu olmadığını, taşınmazın bulunduğu bölgenin imar planlarından diğer davalı belediyenin sorumlu olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile davalı idareler adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili cevap dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararında hüküm fıkrasında tazminat miktarı yönünden maddi hata yapıldığını, davalı ... Bakanlığının harçtan muaf olması sebebi ile idare aleyhine hükmedilen tazminat yönünden yatırılan harçların iadesine karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idarenin fiili atmasının bulunmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yolların bina sahipleri tarafından yapıldığını, müvekkil idarenin husumetinin bulunmadığını, emsal seçiminin hatalı olduğunu, tazminat miktarının yüksek olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idarenin fiili atmasının bulunmadığını, proje bütünlüğü nedeniyle müvekkil idarenin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, sorumluluğun fiilen el atan ve imar planını yapan belediyelerde olduğunu, aynı taşınmaza ilişkin farklı hissedarların ayrı ayrı açtığı davalarda husumet ve bedel yönünden farklı kararlar çıktığını, müvekkil idarenin husumetinin bulunmadığını, müvekkil idarenin harçtan muaf olmasına rağmen harçtan sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve fiilen el atılan bölüm dışında kalan kısımlar için de proje bütünlüğü gözetilerek bedeline hükmedilmesi uygun olduğu belirtilerek davalı idareler vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak hükmün harç ve tescile ilişkin bentlerinin düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin çok düşük olduğunu, istinaf incelemesi sonucu yeniden hüküm kurulduğundan vekâlet ücretini de yeni tarih esas alınarak hesaplanması gerektiğini, davalı Naciye Eslem Gülayan'ın karar başlığında yer almamasının hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, sorumlu idarenin belediyeler olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini ve taşınmaza kalıcı olarak fiilen el atılmadığını, tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, emsal karşılaştırmasının kanun ve Yargıtay içtihatlarına uygun olarak yapılmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
4. Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek madde 1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu ... ili, Nilüfer ilçesi, ... Mahallesi, 588 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla isabetsizlik görülmediği gibi fiili et atılan alanlar ile birlikte hukuki el atmaya konu bölümlerin de bedelinin alınan rapor uyarınca davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal alınan ... Mahallesi 317 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 11.07.2006 tarihli satışının değerlendirmeye alındığı, satış tarihinin çok eski olması sebebiyle bu satışın emsal alınması doğru olmadığı gibi, emsal taşınmazın yüzölçümü itibarıyla dava konusu taşınmaza göre çok küçük olması nedeniyle bu emsali hükme esas alan rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
5. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
6. Karar başlığında davacılardan Naciye Eslem Gülayan'ın gösterilmemesi doğru görülmemiştir.
7. Eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasanın 2 ncı ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bu durum bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Davalı ... ve davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.