"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/902 Esas, 2023/394 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/25 Esas, 2021/69 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, ... Mahallesi 124087 ada 9 (eski 1) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;davacı idarece belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, kalan kısımda değer azalışı bulunduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; uygulanan münavebenin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının düşük, objektif değer artış oranının yüksek alınarak fazla bedele hükmedildiğini, kalan kısımda değer azalışı bulunmadığını, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, objektif değer artış oranının düşük alındığını, düşük bedel biçildiğini, arta kalan kısımda değer azalışının daha fazla olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınmak suretiyle değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı gibidavalı bedel tespit tescil davası açmaya sebebiyet vermediğinden ve 2942 sayılı Kanun'un 29 ncu maddesi gereğince yargılama giderlerinden davacı idare sorumlu olduğundan, ayrıca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi halinde Anayasa'nın 46 ncı maddesinde düzenlenen "taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi" ilkesi ve dolayısıyla da mülkiyet hakkı ihlali söz konusu olacağı göz önüne alındığında, davacı idare lehine vekâlet ücretine karar verilmemesinde de bir isabetsizlik görülmediği, ne var ki değerlendirme tarihi olan 2020 yılına değer biçilmesi gerektiğinden dava konusu taşınmazla aynı bölgede aynı kamulaştırma kapsamında Daire ve Yargıtay denetiminden geçen dava dosyalarında 2020 yılı için buğday satış fiyatının 1,65 TL/kg, samanın satış fiyatının 0,90 TL/kg ve buğday ürününde giderin 293,72 TL olarak, bostan ürünün ise satış fiyatının 1,50 TL/kg, giderinin ise 686,05 TL olarak kabulü ile hesaplanan dava konusu taşınmazın çıplak metrekare değerine dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özellikleri ve parsel sorgulama uygulamasından gözlenen konumu ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları doğrultusunda aynı yerden aynı kamulaştırma sebebiyle geçen komşu taşınmazlara uygulanan objektif değer artış oranları da gözetilerek yeknesaklık ilkesi de nazara alındığında objektif değer artış oranının % 100 oranda uygulanarak ve fen bilirkişisi raporuna göre dava konusu taşınmaz üzerinden geçen BOTAŞ irtifak hakkının taşınmazın değerine olumsuz etkisi nedeniyle oluşan değer kaybı oranı da metrekare değerinden düşülmesi suretiyle ek rapora göre kamulaştırma bedelinin 590.233,39 TLtespiti ile bedelden mahkemece hükmedilen kısmın mahsubu sonucunda fark 240.815,86 TL bedelin bloke edilmesi için davacı idareye verilen süre içerisinde bedel bloke edilerek makbuzu da dosyaya sunulduğu anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak; dava konusu taşınmazın konumu, yola ve yerleşim yerine mesafesi nazara alındığında hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen çıplak birim değerine %100 oranında objektif değer artışı uygulanmak ve kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışının, %10 kabul edilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.