"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/56 Esas, 2023/270 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili, bir kısım davalılar vekili ve kayyım vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Eskişehir ili, Odunpazarı ilçesi, ... Mahallesi 237 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Kayyım vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu arsa vasıflı taşınmazın tapuda malik kısmının davalı göründüğünü, davalının kimler olduğunun tespit edilemediğini, bu durumda tapuda kayıtlı taşınmazların maliklerinin veya kadastro tamamlanmamış yerlerde tespit maliklerinin açık kimliklerinin tespit edilememesi, sağ olup olmadığı, nerede olduğu tespit edilemeyen kimselere müvekkili idarece veya mahkemelerce verilecek yetkiye istinaden kayyım tayini için öncelikle yetkili sulh hukuk mahkemesinde dava açılması gerektiğini, bu sebeplerle kayyım tayini için yetkili sulh hukuk mahkemesinde dava açmak için yetki ve süre verilmesini talep etmiştir.
2. Bir kısım dahili davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın dava şartları oluşmadığını, 2942 sayılı Kanun da belirtilen şartların prosedüre uygun şekilde yerine getirilmediğini, müvekkillerine yapılan tebligatın usule uygun olmadığını, müvekkili ile herhangi bir görüşme de yapılmadığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin rayiç değerlere ve emsal taşınmazlara göre oldukça düşük olduğunu, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile davanın öncelikle reddini, mahkeme aksi kanaatte ise yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınacak rapor neticesinde taşınmazın gerçek bedelinin belirlenmesini talep etmiştir.
3. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin emsallerine ve rayice göre oldukça düşük kaldığını, taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın bulvar üzerinde her türlü alt yapıya sahip şehrin oldukça merkezi bir yerinde olduğunu, bu kapsamda gerek kök gerek ek rapor ile belirlenen değer tespitinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, öncelikle davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise dilekçelerinde sundukları emsal rapor dikkate alınarak müvekkiline ait taşınmaz hisselerinin gerçek değerinin belirlenmesi amacıyla ek rapor alınması neticesinde hüküm kurulmasını talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 02.03.2016 tarihli ve 2014/872 Esas, 2016/58 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin üçer aylık vadeli bir hesapta blokesine ve bu bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili davanın sonucunda belli olacak hak sahibi ya da hak sahiplerine ödenmesine ve dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın tapu kütük sayfasının malik hanesinde de 966 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili Sulh Hukuk’ta davalıdır şerhi bulunmaktadır. Bu itibarla; davalıdır şerhinin dayanağı olan, Eskişehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 1943/934 Esas sayılı dosyası, bulunamıyorsa karar örneği istenmiş ancak gelen cevabi yazı da arşiv kayıtlarından 1943 yılına ait bir dosya ve karar örneği bulunmadığı belirtilmiştir.Dava konusu taşınmazın 966 ada 2 parsel malikleri olan ..., ..., ... , ... , ... arasında davalı olduğu gözetildiğinde adı geçen kişilerin adresi 2942 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ve Tebligat Kanunu'nun 28 inci maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden, resmi ve özel müessese ile dairelerden ve ayrıca zabıta marifetiyle araştırılarak, adresinin tespit edilmesi halinde kendisine, şayet ölü olduğu tespit edilirse, sunulacak veraset belgesi veya nüfus müdürlüğünden getirtilecek aile nüfus tablosu esas alınarak mirasçıları 2942 sayılı Kanun'un 14/5 maddesi uyarınca davaya dahil edildikten ve aynı şekilde adresleri tespit edilip, davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 28.02.2023 tarihli ve 2020 /56 Esas, 2023/270 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, bir kısım davalılar vekili ve kayyım vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, diğer hissedarların payını ...’a devrettiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
3. Kayyım vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/915 Esas sayılı dosyası ile kayyım atandığı ve bu karar kaldırılmadığı hâlde, bedelin kayyıma ödenmesi gerektiğinin gözetilmediğini, dahili davalılara ödenmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Eskişehir ili, Odunpazarı ilçesi, ... Mahallesi 237 ada 3 parsel sayılı taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup davacı idare vekili, bir kısım davalılar vekili ve kayyım vekilinin aşağıdaki husus dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olup 2942 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tespit edilen bedelin üçer ay vadeli bir hesapta blokesine ve bu bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili davanın sonucunda belli olacak hak sahibi ya da hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Ne var ki bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekili, bir kısım davalılar vekili ve kayyım vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare, bir kısım davalılar ve kayyım vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.02.2023 tarihli ve 2020 /56 Esas, 2023/270 Karar Karar sayılı ilamının; 3 üncü bendinden "KARARIN KESİNLEŞMESİ BEKLENİLMEKSİZİN daha önce ödenmiş olan kamulaştırma bedelinin mahsubu ile mahkemece tespit edilen KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN işlemiş tüm faizleriyle birlikte davalılara (03/11/2022 havale tarihli bilirkişi kurulu 3. Ek raporundaki payları oranında) DERHAL ÖDENMESİNE;" ibaresinin çıkartılmasına, yerine "Dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olup 2942 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli bir hesapta blokesine ve bu bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili davanın sonucunda belli olacak hak sahibi ya da hak sahiplerine ödenmesine cümlesi yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Bir kısım davalılar ve Kayyımdan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.