"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3735 Esas, 2023/842 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/329 Esas, 2022/992 Karar
Taraflar arasındaki hakimin müdahalesi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, ... Mahallesi 1781 ada 3 sayılı parselde bulunan 29 No.lu bağımsız bölümün maliki olduğunu, ana taşınmazdaki 29 No.lu bağımsız bölümle ilgili muazaranın giderilmesini ve bahsi geçen bağımsız bölümün taşınmazda fiilen alt bodrum katta bulunduğunun ve 75 m²lik alana sahip olduğunun tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın tüm kat maliklerine karşı açılması gerektiğini, İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/80 Esas sayılı dosyasında, Mahkemesince men'i müdahale ve tahliye kararı verildiğini, kararın Yargıtay tarafından onandığını, Yargıtay incelemesinden geçmiş ve onanmış bir kararın icrasının durdurulmasının talep edilemeyeceğini, davacının iddia ettiği 29 No.lu depo gerek Ümraniye 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1240 Esas, gerekse İstanbul Anadolu 14 İcra Müdürlüğünün 2014/515 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda, "bina dış giriş merdiveni sahanlığına denk geldiğini, herhangi bir bağımsız bölüm niteliği olmadığı" şeklinde belirtildiğini, davacının iddiasının aksine 29 No.lu depoyu Hanife ve Metin Aktaş'ın işgal ettiğini ve müvekkil sitenin ortak alanı olan yerle alakası bulunmamakta olduğunu, davacının muaraza iddiasının asılsız olduğunu belirterek iş bu davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerek kök rapor gerekse ek bilirkişi raporunda, tadil proje kapsamında yapılan ek inşaatın mahiyetinin yanlış değerlendirildiğini, taşınmazın altıncı katının, tadil ruhsatına bağlandığını, mevzuat hükümlerine uygun imal edilmiş olduğu halde kaçak olarak imal edildiği sonucuna varıldığını ve işbu durumun gerekçeli karara da bu haliyle işlendiğini, bilirkişilerin bu görüşünün tamamen hatalı olduğunu, dava dosyasında bulunan 29.11.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre; 19.10.1987 tarihli tatbikat projede binanın 1. Bodrum Kat, Zemin Kat ve 5 Normal Kat olarak görülmekte ve 6. Normal kat 04.07.1997 tarihli tadil projesine ilave edildiğini, gerçekten de 1987 yılında inşaat için alınan imar iznini müteakiben arsanın en yüksek yerinden verilen kotun 3 metreyi geçmesi ile bir kat ilavesi yasal olarak mümkün hale geldiğini ve bu sayede 6. Normal kat kanunlara tamamen uygun olarak inşa edildiğini, dava konusu taşınmazın üzerinde A ve B olmak üzere iki ayrı blok bulunduğunu, bu bloklar arasındaki kot farkı nedeniyle A Blokun daha alçak seviyede kaldığını, bu farklılık nedeniyle arazi maliki Müvekkiline A Blok üstüne yeni kat inşası izni verildiğini ve bu amaçla proje tadil edilerek (6) numaralı yeni katın inşaatının gerçekleştirildiğini, bilirkişi raporlarında belirlenen yerde 7,35 m²lik bir alan olduğunun kabulü halinde dahi huzurdaki davanın reddi yerine, müvekkilinin mülkiyetinde olan 29 nolu bağımsız bölümün bu haliyle tespiti davaya konu muazaranın giderilmesi talebini karşılar nitelikte iken davanın reddine karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını, dosyaya mübrez projeler değerlendirildiğinde de görüleceği üzere, binada iki adet bodrum kat bulunduğunu, 29 numaralı bağımsız bölümün tam yerinin neresi olduğu bir yana, bu mahallin hangi bodrum katta olduğu da hüküm içeriğinde belirlenmiş olmadığını, müvekkilinin mülkiyet hakkından yararlanmasına halen mani olunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, tadilat projesinin tapuya işlenmemiş olmasının geçerliliğini etkilemeyeceğini kararın eksik inceleme ve araştırma neticesinde verildiğini, davanın kabulünün gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ana gayrimenkulde bulunan davacının maliki olduğu 29 numaralı bağımsız bölümün yeri ve alanının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacının maliki olduğu 29 numaralı bağımsız bölümün 75 m² ve 2. Bodrum katta bulunduğunun tespiti istenilen davada, ana gayrimenkule ait mimari proje ve kat irtifakına esas belgeler gözetilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.11.2023. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.