Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5450 E. 2024/154 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, taşınmazın maden sahası vasfında olup olmadığı ve buna bağlı olarak bedelinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın maden sahası vasfını kaybettiği ve davacı idarenin maden işletmecisi şirkete yaptığı ödemeyi dikkate alarak belirlediği kamulaştırma bedelinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, direnme kararı olan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/271 Esas, 2019/587 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.01.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Bağlar ilçesi, ... Mahallesi 1067 parselden ifraz 1219 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 1/5000 ölçekli imar planında değerli konumda olduğunu, dava konusu taşınmazın belediye hizmetlerinden faydalandığını, davacı idarenin taşınmaza kıymet takdir raporunda arazi olarak düşük değer tespit ettiğini belirterek taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.05.2014 tarihli ve 2012/122 Esas, 2014/893 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davalı tarafından dava konusu taşınmazın bazalt üretimi yapılan maden ocağına ait işletme ruhsatı ve işletme izni sınırları içerisinde kaldığı ileri sürüldüğünden mahkemece mahallinde maden mühendisinin de katılımı ile oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, davalıca dosyaya sunulan işletme ruhsatı ve krokileri taşınmaza uygulanıp, taşınmazın ruhsat sahasında kalıp kalmadığı ve maden üretimine elverişli olup olmadığı araştırılarak, ruhsat sahası içerisinde kalıyor ve maden üretimine elverişli ise taşınmaza maden sahası olarak değer biçilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 27.12.2016 tarihli ve 2015/1035 Esas, 2016/973 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 27.12.2016 tarihli ve 2015/1035 Esas, 2016/973 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz üzerindeki bazalt maden rezervi ve değerini usul ve Kanuna uygun olarak belirleyen 02.06.2016 havale tarihli bilirkişi ek raporuna göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü harçtan muaf hale geldiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 4 üncü maddesi gereği madenlerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, üretimi gerçekleşmeyen rezerv gelirinin eklenmemesi gerektiğini, DSİ tarafından gerçekleştirilen yüklenici firmaca yapılan kanal inşaatı güzegahında kalan dava konusu taşınmazda işletme ruhsatı ... İnş.Mad.Nak.San. Ve Tic. A.Ş 'ye ait olup maden alanı ile kamulaştırma alanı denk geldiğinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 24.09.2012 tarihli kararı gereği ... İnş.Mad.Nak.San. Ve Tic. A.Ş 'nin faaliyeti kısıtlandığından yatırım giderlerinin DSİ tarafından karşılanmasına karar verildiğini, DSİ tarafından 1.825.871,17 TL'nin ruhsat sahibi şirkete ödendiğini, taşınmazın artık maden vasfında olmadığı gözetilerek değer biçilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 1067 parselin kamulaştırma işlemi nedeniyle 1219 ve 1220 parseller olarak ifraz edildiğini, 1220 parselin kamulaştırmadan arta kalan parsel olduğundan bu parseldeki değer kaybının hesaplanması gerektiğini, 1219 parselin değerinin düşük hesaplandığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, aynı temyiz sebeplerini Dairemizin bozma ilamı öncesinde sunulan dilekçelerde belirtildiği, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.