Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5465 E. 2024/98 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazdan imar uygulaması sonucu düzenleme ortaklık payı kesildiği ve dava konusu edilen kısmın bu pay içinde kalıp kalmadığının tespiti gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/359 Esas, 2021/1673 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/266 Esas, 2020/11 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.11.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı idare vekili Avukat ... ve aleyhine temyiz olunan davacılar vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, ... Mahallesi, 746 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece kısmen fiilen el atıldığını, imar planında yol ve park alanında kalan kısmın da proje bütünlüğü gereğince el atıldığının kabulü ile taşınmazın tamamının bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza fiilen el atılmadığını, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mesken ve Harita Müdürlüğünden ayrı ayrı taşınmazın hava fotoğraflarının istenilerek ve varsa el atmanın hangi tarihte olduğunun tespit edilmesine, davanın esas ve husumet yönünden reddine karar verilmesini talep edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeline ilişkin davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ile davalı idare adına tescili ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 6/5-a maddesi kapsamına göre, husumetin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini, zira dava konu parselin riskli alan sınırı içinde kaldığını, dava konusu taşınmazın şuyulandırma işlemi yapılmadığı için bu işlem yapılmaksızın el atma davası açılamayacağını, uzlaşma dava şartının yerinin getirilmediğini, davacı isminin başlıkta ... olarak yazıldığı halde hüküm fıkrasında murisi isminin geçtiğini, nazım imar planı iptali için açılan davanın reddedildiğini, taşınmazın kadastral parsel olduğunu, yolun tüm malikleri etkilediğini, el atma tarihinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak m² rayiç değerlerinin doğru orantılı olduğu, dosya kapsamına göre taşınmaza 1983 yılından sonra el atıldığı ve uzlaşmanın dava şartı olmadığı, proje bütünlüğü gereği fiilen atılmayan ve imar planında parkta kalan bölümün bedeline hükmedilmesinin de yerinde olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu anlaşıldığından, davalı idare vekilinin sair istinaf itirazları yerinde görülmediği ne var ki davacı ... için hesaplanan bedelin, kayıt maliki muris ...'den intikal eden pay esas alınarak hesaplanması ve muristen intikal eden payın iptaline karar verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca dava konusu taşınmazın Kadıköy Belediye Meclisinin 17.08.2021 tarihli ve 60/6 sayılı kararı ile 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun)18 inci maddesi gereğince yapılan imar uygulaması ile dava konusu edilen yol ve park alanlarının düzenleme ortaklık payı içinde kaldığından davanın konusuz kaldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; kesinleşen ... Encümenin 18.08.2021 tarihli ve 60/6 sayılı kararı ile 3194 sayılı Kanun'nun 18 inci maddesi gereğince yapılan uygulama ile dava konusu taşınmazdan %25,6 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle davacıların payının 3517 ada 1 parsele şuyulandığı ve tapuya tescillerinin sağlandığının bildirildiği, yine dosya içindeki Dairemiz geri çevirme kararı sonrası alınan fen bilirkişisi raporu ile dava konusu edilen ve bedeline hükmedilen kısımların kesilen düzenleme ortaklık payı içinde kaldığının belirtildiği anlaşılmıştır.

3. Bu durumda 3517 ada 1 parselde davacıların payını gösterir tapu kaydı da celbedilerek dava konusu taşınmazın dava konusu edilen ve bedeline hükmedilen kısımlarının uygulama sonucu kesilen düzenleme ortaklık payı içinde kalıp kalmadığı denetlenmek suretiyle bu hususun kesin olarak tespit edilerek, düzenleme ortaklık payı içerisinde kaldığının anlaşılması halinde davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı idare kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye ödenmesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.