Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5483 E. 2023/11907 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı karşılığının arttırılması istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınarak emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1236 Esas, 2023/465 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/228 Esas, 2021/123 Karar

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin adına kayıtlı, İstanbul ili, Ataşehir ilçesi, ... Mahallesi eski 1111 ada 16 parsel sayılı taşınmazda tapuda hissesi oranında kayıtlı malik iken davalı idarenin 16.02.1994 tarihinde yapmış olduğu şuyulandırma çalışması sonucunda müvekkilinin hissesinin de içerisinde bulunduğu parselin bir kısmının bedele dönüştürüldüğünü, yapılan bu işlemlerin müvekkiline usulüne uygun şekilde noter kanalıyla tebliğ edilmediğini, bedele dönüşen alanın miktarı ve bedele dönüştürme karşılığının tam tutarına ilişkin olarak her türlü haklarının saklı tutularak şimdilik bedele dönüşen alan için takdir edilen bedelin 10.000,00 TL daha artırılmasına ve bu bedele ödeme yapılmış olması halinde ödeme tarihinden, ödeme yapılmamışsa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalıdan tahsiline, vekâlet ücreti ile birlikte yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazın 22.03.2008 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5747 sayılı Kanun uyarınca yeni kurulan belediye sınırlarına dahil edildiğini, davaya konu taşınmaz 5747 sayılı Kanun'dan önce ... Belediye Başkanlığına bağlı olduğunu, belediyenin kurulma aşamasında diğer belediyelerin sınırlarından devralınan alacak borç durumu nüfus oranına göre taksim edilmiş olup, bu konuda her iki idare ... Belediye Başkanlığı ile müvekkili belediye arasında protokol yapıldığını, bu protokol uyarınca iş bu dava konusu yapılan borçlardan müvekkili idarenin sorumlu olmadığını, davanın ... Belediye Başkanlığına ihbar edilmesini ve müvekkili idare yönünden davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın 5747 sayılı Kanun'dan önce ... Belediye Başkanlığına bağlı olduğunu, belediyenin kurulma aşamasında diğer belediyelerin sınırlarından devralınan alacak borç durumu nüfus oranına göre taksim edildiğini, bu konuda ... Belediye Başkanlığı ile müvekkil belediye arasında protokol yapıldığını, bu protokol uyarınca iş bu dava konusu yapılan borçlardan müvekkil idare sorumlu olmadığını, davanın ... Belediye Başkanlığına ihbar edilmesi istendiği halde edilmediğini, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu (2942 sayılı Kanun) uyarınca 30 günlük dava açma süresinin geçmesi nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davaya konu işlemin 1/5000'lik plana uygun olarak yapıldığını ve sorumluluğun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ... Belediye Başkanlığında bulunduğunu, dava açılmadan önce uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, davacının müracaatı üzerine ödeme emri belgesi düzenlendiğini, bu belgenin davacı tarafça elden ıslak imza karşılığı alındığını, ayrıca banka kayıtlarına göre davacıya 12.09.1996 tarihinde 5.300.000,00TL (eski TL) ödendiğini, harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerekirken nispi olarak belirlenmesinin yerinde olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek, tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, 2942 sayılı Kanun'un 25 nci maddesi gereğince hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işleminin mal sahibi için noter marifetiyle yapılan tebligatla başlayacağı, imar uygulaması sonucu bedele dönüştürme işleminin ilgili idarece, davacıya noter aracılığıyla tebliğ edilmediği, ayrıca 2942 sayılı Kanun'da değişiklik yapan ve 24.04.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4650 sayılı Kanun ile bu tür davalarda süre öngörülmediğinden hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği nazara alındığında davacı tarafın dava açma hakkı bulunduğu, davadan önce yürürlüğe giren 5747 sayılı Kanun ile dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgenin davalı belediyenin sorumluluk sahasına alındığı,dolayısıyla husumetin doğru yöneltildiği nazara alındığında davalı vekilinin sair istinaf itirazları yerinde olmamakla birlikte; 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanun'un 35 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi ile yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 16.11.2017 tarihli ve 2016/195 Esas, 2017/158 sayılı kararı gereğince maktu harç ve maktu vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken nispi olarak hesaplanması doğru görülmediğinden davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) 359 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 6745 sayılı Kanun ile değişik geçici 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Ataşehir ilçesi, ... Mahallesi eski 1111 ada 16 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesine ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.