"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2619 Esas, 2023/406 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/270 Esas, 2022/378 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalılar vekili yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 12.04.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de; 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin "kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar" yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 12.04.2023 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 59 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, bölgede doğalgaz ve toplu taşıma hizmetinin bulunduğunu, Bursa ilinin en prestijli özel okullarının bu bölgede yer aldığını, taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlanma durumu ile meskun mahalde olup olmadığının ... Belediye Başkanlığından araştırılmasını, taşınmazın arsa olarak nitelendirilmemesi halinde kapitalizasyon faizinin %4, objektif değer artışının %500 oranında alınmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, aynı bölgedeki benzer taşınmazlar kuru tarım arazisi olarak kabul edildiği halde, dava konusu taşınmazın sulu arazi olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artışı oranının yüksek uygulandığını, zeytin ürününde fiyatın fahiş alındığını, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, tespit edilen kamulaştırma bedeline ilk karar tarihine kadar yasal faiz hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, buna karşılık davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin ise doğru olmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Bursa ilinin villalar bölgesinde yer aldığını ve yapılaşmanın hızlı olduğunu, bu nedenle taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, arsa olarak kabul edilmediği takdirde kapitalizasyon faiz oranının %4, objektif değer artışı oranının %500 olarak uygulanması gerektiğini, zeytin ürününde verimin düşük alındığını, değer düşüklüğü oranının düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın sulu kapama zeytin bahçesi vasfında olduğu, Yargıtayın son dönemdeki uygulamaları dikkate alındığında kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak uygulanmasının doğru olduğu, gerçek değere ulaşmak amacıyla objektif değer artış oranı uygulanarak net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin isabetli olduğu, irtifak hakkının geçtiği güzergah dikkate alınarak hesaplama yapılmasının yerinde olduğu, davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hukuka uygun olduğu, ancak Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan bedelin derhal ödenmesi gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca Anayasa Mahkemesinin 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının 1 inci cümlesini kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptaline ilişkin 24.02.2022 tarihli, 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı dikkate alındığında temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca Anayasa Mahkemesinin 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının 1 inci cümlesini kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptaline ilişkin 24.02.2022 tarihli, 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı dikkate alındığında temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 59 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca zeytin geliri esas alınarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine ilişkin hüküm kurulması yerindedir.
3. Buna karşın; tespit edilen kamulaştırma bedelinin İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile ödenmesine hükmedilen kısmına ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 12.04.2023 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
3. Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (A) harfi ile gösterilen bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan "aradaki fark bedeli 231.180,34 TL'ye" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "ilk kararla ödenmesine hükmedilen 106.352,30 TL'lik kısma dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarih olan 04.04.2020 tarihinden ilk karar tarihi olan 14.09.2020 tarihine kadar, kalan 124.828,04 TL'lik kısma" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.