"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/565 Esas, 2022/453 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 ... Türk Medenî Kanunu’nun (4721 ... Kanun) 1007 inci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının Etimesgut ilçesindeki 46224 ada 1 parsel ... imarlı arsa üzerindeki A Blok 4. Kat No:18 nolu bağımsız bölümü, taşınmazın arsa maliki olan SS. ... Konut Yapı Kooperatifi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan ve yapım karşılığı bağımsız bölümün kendisine verileceği, Metro Mülk İnşaat Ltd. Şti'den 11.12.2001 günlü harici satış sözleşmesi ile satın aldığını ve zilyetliğin müvekkili davacıya teslim edildiğini, ancak satış işleminin tapuda gerçekleşmemesi nedeni ile ... İnş. Ltd. Şti. tarafından, davalı ...'dan alınan faizli borcun teminatı olarak taşınmazın tapu kaydının adı geçen davalı ...'a devredildiğini, satış işleminin tapu kayıtlarına da yansıtılmasını ve tapuda satış işleminin gerçekleştirilmesini bekleyen müvekkilinin, taşınmazın Hasar Uçar'a devredildiğini öğrendikten sonra, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/333 Esas ... dava dosyasında tapu iptali ve tescil davası açtığını, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.06.2004 tarihli ve ve 2004/333 Esas ... ara kararı ile dava konusu taşınmazın davalılara ait olması durumunda 46224 ada 1 ... parselde kayıtlı 18 nolu bağımsız bölümün tapu kaydına 3. kişilere devir ve satışın önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı konulması talep edildiği halde, Etimesgut Tapu Müdürlüğünce, taşınmazın davalılar dışında ... adına tapuda kayıtlı bulunduğundan mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının infaz edilemediğinin bildirildiği, ancak yazı cevabında taşınmazın ada ve parsel numarasının 46264 ada 1 ... parsel olarak yazıldığı, davacı tarafça açılan tapu iptali ve tescil davasının yetkisizlik ve görevsizlik kararları sonrası Sincan Tüketici Mahkemesince 2008/115 Esas ... dosyası üzerinden yapılan yargılaması sonucu davanın kabulü ile 18 nolu bağımsız bölümün ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verildiği ve hükmün temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek 23.02.2010 tarihinde kesinleştiği, bu karar üzerine taşınmaz tapuda davacı ... adına tescil edilmişse de, yargılama sırasında 01.03.2006 tarihinde tapu kaydına, ...'ın Halk Bankasından çektiği konut kredisi sebebiyle 1. derece akdi ve 240.000 TL bedelli ipotek şerhi işlendiğinden, davacı ... tarafından bu defa ipoteğin fekki istemiyle Halk Bankası ve ... ve Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılan dava sonucu Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/647 Esas 2010/189 Karar ... kararıyla, ipotek tesisi tarihinde taşınmaz üzerinde yolsuz tescil kaydı bulunmadığından iyiniyetli bankanın ipotek hakkının kaldırılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından Ankara 22. İcra Müdürlüğünce ... aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takip dosyası ve taşınmazın Sincan 5. İcra Müdürlüğünün 2010/2079 talimat ... dosyasında yapılan ihale sonucu 109.000 TL bedelle ihale alıcısı ... adına 31.10.2012 tarihinde tescil edildiği,davacının bu nedenle uğranılan zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, öte yandan ayni hakkın sona ermesi nedeni ile devletten tazminat istenebilmesi için hakkın sona erdiğinin her durumda kesin bir ilamla tespiti gerektiğini, bu konudaki kararın kesinleşmediği sürece gerçekleşmiş bir zarardan söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Sincan 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.12.2013 tarihli ve 2012/209 Esas 2013/324 Karar ... ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Sincan 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; davalı olarak Hazinenin taraf gösterilmesi gerekirken, davanın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına izafeten Etimesgut Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açıldığını davacının asıl dava etmek istediğinin, Hazine olduğu belirgin olup, temsilde yanılma hali bulunduğundan, bu durumun mahkemece resen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasıma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması, Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.05.2018 tarihli ve 2017/201 Esas 2018/199 Karar ... ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; davacının oluşan zararından Hazinenin sorumlu tutulmasında ve davacının mülkiyet hakkını yitirdiği 31.10.2012 tarihinin değerlendirme tarihi olarak alınmasında bir isabetsizlik bulunmamakta olup, taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle taşınmazın gerçek değerinin belirlenerek karar verilmesi, üzerinde bina var ise Bayındırlık Bakanlığı resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle gerçek zararın belirlenmesi gerektiğinden, mahkemece taraflara dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse resen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli ve 2020/75 Esas 2021/98 Karar ... ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyada bulunan bilği ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Ankara ili, Etimesgut ilçesi, Eryaman Mahallesi 46224 ada 1 parsel ... taşınmazın zeminine emsal kıyaslaması yapılarak değerinin belirlenmesinde bir isabetsizlik olmadığı gibi, üzerindeki yapıya ise resmi birim fiyatları esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru ise de bozma öncesi verilen karara karşı davalı Hazine vekilince temyiz isteminde bulunulduğu halde davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin yapı bedeli yönünden bozma öncesi tespit edilenden fazla bedele hükmedilmesi, hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar
Ankara Batı 4. Hukuk Mahkemesinin 08.12.2022 tarihli ve 2022/565 Esas 2022/453 Karar ... ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Ankara Batı 4.Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davada hak düşürücü sürelerin ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 4721 ... Kanun’un 1007 inci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 ... Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 4721 ... Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Tapu sicilinin tutulmasından ... bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
3 . Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar ... kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Kanun’un 26.9.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Ankara ili, Etimesgut ilçesi, ... Mahallesi 46224 ada 1 parsel ... taşınmazının hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre, arsa niteliği ile emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı tarafın aynı temyiz sebeplerini Dairemizin bozma ilamı öncesinde sunduğu dilekçelerinde belirttiği, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.