Logo

5. Hukuk Dairesi2023/573 E. 2023/6788 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması neticesinde davacı adına tesis edilen ipoteğin bedelinin artırılması talebinin, ipoteğin daha önce idare mahkemesi kararıyla iptal edilmesi nedeniyle konusuz kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İdare mahkemesince verilen ve kesinleşen iptal kararı ile ipoteğin ortadan kalktığı, dolayısıyla bedelin artırılması talebinin konusuz kaldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 42384 ada 4 parsel sayılı taşınmazda müvekkili lehine 13.01.1989 tarihli ve 253 yevmiye numaralı işlem ile imardan kaynaklı olarak 380.000 ETL ipotek tesis edildiğini, tesis edilen ipoteğin 38 metrekareye tekabül ettiğini, ipoteğin bulunduğu bölgede arsa fiyatlarının aşırı değer kazandığını ileri sürerek, her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile ipotek bedelinin arttırılarak 30.400,00 TL'ye çıkartılmasına ve bu bedelin dava tarihinden başlamak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığını, İzmir 1. İdare Mahkemesinin 2018/389 Esas, 2018/1387 Karar sayılı dosyasında özel parselasyon sonucu oluşan taşınmazlara ilişkin yol olarak ayrılan kısımların 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanunun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun’un (2981 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin (c) bendi kapsamında resen yol olarak terkin edilmesi gerekirken kök parsel maliki lehine ipotek tesis edilmesi işleminin hukuka aykırı bulunarak ipoteğin iptal edildiğini, kararın 19.11.2018 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşen yargı kararı sonrası ilgili idarelere yasal dayanağını yitiren ipoteğin kaldırılması için başvuruda bulunulduğunu, davanın bu sebeple konusuz kaldığını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 22.519 m² yüzölçümlü 2828 ada 11 parsel sayılı taşınmazda 1989 yılında imar-ıslah çalışması yapıldığını, müvekkili ...'in en az 11927/90076 hissesinin bulunduğunu, imar ile yeni ve daha küçük parsellerin oluşması ve düzenleme ortaklık payı uygulaması nedeniyle müvekkiline hissesi karşılığı parsel verilemediğinden, 2981 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin (c) bendi gereğince kısmen hisse, kısmen de lehine ipotek tesis edildiğini, davalı ... imar-ıslah çalışması yapılan 2828 ada 11 parsel sayılı taşınmazda 120 m² hissesi bulunmakta iken imar uygulaması ile 32 m²sinin düzenleme ortaklık payı olarak kesildikten sonra kalan 88 m² hissesinin imar parseli oluşturulmasına yeterli olmaması nedeniyle müvekkiline verilmeyen 38 m²nin davalının hissesine eklenerek taşınmazın 126 m²ye tamamlandığını, müvekkili lehine davalı aleyhine kanuni ipotek tesis edildiğini, yol olarak ayrılan kısımdan tesis edilen bir ipoteğin söz konusu olmadığını, aksine verilmeyen 38 m² hissesinin karşılığı olarak 2981 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin (c) bendi gereğince tesis edildiğini, İzmir Kadastro Müdürlüğü tarafından Karabağlar Belediye Başkanlığına gönderilen yazılar ile imar ipoteklerinin tapudan terkinine ilişkin işlem dosyalarının geri çevrilmekte olduğunu, kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ipoteğin mahkeme kararı ile iptal edildiği ve bu kararın kesinleştiği dikkate alındığında, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2981 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin (c) bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.