Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5863 E. 2023/6938 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesindeki yetki şartının davayı açan tarafı bağlamadığı, davalının yetki itirazında bulunarak Malatya Sulh Hukuk Mahkemeleri'ni yetkili olarak gösterdiği ve İzmir ve İstanbul mahkemelerinin yetkisizlik kararı vererek davadan el çektiği gözetilerek Malatya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/227 Esas, 2023/173 Karar

I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR

A. İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.11.2022 Tarihli ve 2022/1006 Esas, 2022/1743 Karar Sayılı Kararı

Taraflar arasındaki sözleşmede doğabilecek uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Kadıköy Mahkemelerinin yetkili kılındığı ve davalı vekilinin süresinde dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

B. İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.02.2023 Tarihli ve 2023/227 Esas, 2023/173 Karar Sayılı Kararı

Davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazı olmadığı, itirazın iptali davasında takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olduğundan İzmir Sulh Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

II. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.

2. 6100 sayılı Kanun’un 6 ncı, 10 uncu, 12 nci, 17 nci, 18 inci, 19 uncu ve 115 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 89 uncu maddesi ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 50 nci maddesi

C. Değerlendirme

1. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi 2004 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun'un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Yine aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre ise haksız fiilden doğan uyuşmazlıklarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi icra dairesi de yetkilidir. Aynı Kanun’un 10 uncu maddesine göre ise sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, 6098 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yeri de alacaklının yerleşim yeri olacaktır. Böyle bir durumda alacaklı kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapabilecektir.

2. Kiralanan taşınmazlardan kaynaklı açılan herhangi bir dava veya takip taşınmaz üzerindeki bir aynî hakka ilişkin bulunmadığı için, bu davaların ve takiplerin taşınmazın aynının bulunduğu yer mahkemesinde açılması zorunda değildir. Diğer bir ifadeyle, kesin yetkiyi düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 12 inci maddesi hükmüne tâbi değildir. Fakat, kira sözleşmesine dayanan bu davaların ve takiplerin diğer yetki kurallarına göre taşınmazın bulunduğu yerde açılması da mümkündür. Özellikle, taşınmazın bulunduğu yer kira sözleşmesinin ifa edileceği (yerine getirileceği, icra olunacağı) yer olduğundan, kira sözleşmesine dayanan bir dava veya takip sözleşmenin ifa olunacağı yer olan taşınmazın bulunduğu yerde de açılabilir.

2. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Ancak icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmeyecektir.

3. Kiralanan taşınmazlardan kaynaklı açılan herhangi bir dava veya takip taşınmaz üzerindeki bir aynî hakka ilişkin bulunmadığından taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı veya ayrı bir yetki sözleşmesi ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu da kararlaştırabilirler. Ancak yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin 2 inci bendine göre yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmayacaktır.

4. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. 6100 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir.

5. Somut olayda, davalı ile dava dışı ... A.Ş. arasında 15.08.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 25 nci maddesinde Kadıköy Mahkemeleri yetkili kılınmış olup, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği, yapılan sözleşme sadece taraflar arasında hüküm ve sonuç doğuracağından kira sözleşmesinde yer alan yetki şartı somut olayın taraflarını bağlamayacaktır. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir. Davalı tarafça takip aşamasında icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulmamış ancak dava aşamasında süresi içinde yetki itirazında bulunularak yetkili mahkeme olarak Malatya Sulh Hukuk Mahkemeleri bildirilmiştir. Davacının yerleşim yerinin Ataşehir/İstanbul olduğu ve birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davacının yetkisiz olan İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde davayı açtığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca seçme hakkı davalıya geçmiş ve davalı tarafça süresinde ve usulüne uygun olarak Malatya Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Malatya Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından verilmiş bir yetkisizlik kararı yoksa da İzmir 5. Sulh Hukuk ve İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemelerinin verdikleri yetkisizlik kararları ile davadan el çektikleri ve işin görülmesinin sürüncemede bırakılmaması ve Yargıtayca yargı yeri belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla talep ile ilgili karar vermekte Malatya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Malatya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.