Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5932 E. 2023/11697 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz nedeniyle açılan bedel tespiti davasında hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinin iptal edildiği ve kamulaştırmasız el atmanın devam ettiği sürece tapu malikinin tazminat davası açma hakkının bulunduğu, kanunda belirtilen 3 aylık sürenin hak düşürücü değil, idareye bedel tespiti ve tescil için, malike de dava açması için tanınan yasal süre olduğu gözetilerek, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/654 Esas, 2023/401 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/614 Esas, 2021/452 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, ... Mahallesi, 108 ada 109 ve 110 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek belirterek irtifak hakkı ve pilon yeri karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu belirterek reddine karar verilmesini ve davanın reddine karar verilmesini, adı geçen taşınmazın TEDAŞ adına tescilini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden önce olduğunun belirlendiği, davacı tarafça uzlaşma için davalı kuruma başvurulup başvurulmadığı hususunun tespiti için davalı kuruma müzekkere yazıldığı, gelen müzekkere cevabında davacının uzlaşmadan sonuç alınamamasından sonra 3 aylık hak düşürücü süreden sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kurumun vermiş olduğu cevapta "kamulaştırma haritasının hazırlatılması ve kamulaştırma kararının teminine müteakip kamulaştırma çalışmalarına başlanabilecektir" diyerek belirtilen işlemlerin tamamlanması ile kamulaştırmanın yapılabileceğini belirttiğini, bu ibarenin tereddüte yer vermeyecek şekilde açık olduğunu, 6487 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) yeniden düzenlenen geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma süreleri gereğince kurumun kamulaştırma çalışmalarına başlaması için cevap yazısında belirttiği işlemleri yapmasının beklenildiğini, fakat kurum tarafından belirtilen işlemlerin yapılmadığını, kamulaştırma ve uzlaşma çağrısının yerine getirilmediğini, 6 aylık sürenin dolmasından itibaren 3 ay içerisinde davanın açıldığını, hak düşürücü sürenin geçirilmediğini, kurum tarafından verilen cevabın içeriğinin Yargıtay tarafından hiçbir zaman ret beyanı olarak değerlendirilmediğini ve dosyaların bu gerekçeyle bozulmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihli ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmaza davalı idare tarafından 04.11.1983 tarihi öncesinde el atıldığı sabit olduğu, davacı vekilinin dava açılmadan evvel yaptığı uzlaşma başvurusunun reddine ilişkin kararın 14.06.2017 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davanın ise 2942 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesinde düzenlenen üç aylık hak düşürücü sürede açılmadığı tespit edildiğinden davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmeyerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı bedelinin tahsili istemine tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. 2942 sayılı Kanun'un 38 inci maddesinin; "Kamulaştırma yapılmış ancak işlemleri yapılmamış veya kamulaştırma hiç yapılmamış iken kamu hizmetine ayrılarak veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmaz malın malik, zilyet veya mirasçılarının bu taşınmaz mal ile ilgili her türlü dava hakkı yirmi yıl geçmekle düşer. Bu süre taşınmaz mala elkoyma tarihinden başlar." hükmü Anayasa Mahkemesinin 10.04.2003 tarihli ve 2002/112 Esas, 2003/33 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesinden sonra 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 6 ncı maddesinde: "... Bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler..." hükmü getirilmiş ise de 2942 sayılı Kanun'un 38 inci maddesinin iptal edildiği de gözetilerek el atma olgusu devam ettiği sürece tapu malikinin tazminat davası açabileceği, kanun maddesinde belirtilen sürenin taraflara üç ay içinde idare tarafından bedel tespit ve tescil, malik tarafından tazminat davasının açılabileceğini düzenleyen yasal süre olduğu, hak düşürücü süre olmadığı bu nedenle esasa girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2023. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.