Logo

5. Hukuk Dairesi2023/607 E. 2023/10330 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak hakkı bedelinin davalı idareden tahsili istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildikten sonra davanın açılmış olması ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2389 Esas, 2022/1641 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/33 Esas, 2021/827 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazda irtifak hakkı karşılığının tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Giresun ili, ... ilçesi, Buruncu Mahallesi 138 ada 112 parsel sayılı taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığı hususu ile zaman aşımı süresinin resen tetkiki ile süresinde açılmamış ise davanın bu yönden reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın usulüne uygun şekilde kamulaştırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından kamulaştırma işlemi tesis edilmeden taşınmaza fiilen el atıldığını, kamulaştırma bedeli ödenmediğini, mahkemenin gerekçesinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda (3402 sayılı Kanun) belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de mülkiyet hakkına yönelik yapılan haksız fillere yönelik zamanaşımı veya hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceğini, ayrıca dava konusu parsel üzerindeki enerji nakil hattının 1969 yılında değil 2015 yılında tesis edildiğini, yargılama devam ederken 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda yapılan değişiklikle Ek madde 3 gereğince davanın bedel tespiti davasına dönüştüğünü, değişen Kanun maddesi ile alacak davasına dönüşen davanın hak düşürücü süre ile ilgisi kalmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadastro çalışmaları sırasında dava konusu irtifak haklarının tescil edilerek kadastro işlemlerinin 1985 tarihinde kesinleştiği, 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen kadastro işleminin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra eldeki davanın 16.01.2020 tarihinde açıldığı anlaşıldığından ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek, davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde bulunduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

4. 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi 3 üncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek, davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.