Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6194 E. 2023/11270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mahkeme kararının hüküm kısmında yer alan arsa paylarının bilirkişi raporunda belirlenen yeni arsa payları ile uyuşmaması nedeniyle yapılan tavzih talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yoluyla değiştirilemeyeceği ve yeni borçlar yüklenemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi'nin tavzih talebini reddeden kararını onayan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3366 Esas, 2023/181 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/290 Esas, 2021/171 Karar

Taraflar arasındaki arsa paylarının tespiti davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar tarafların hükmü istinaf etmemesi nedeniyle kesinleşmiştir.

Davacı vekili 24.10.2017 tarihli dilekçesiyle; davanın bilirkişi raporunda belirlenen yeni arsa payları doğrultusunda kabulüne karar verilmesine rağmen hüküm kısmına eski arsa paylarının yazılarak tesciline karar verildiğini belirterek bu hatanın tavzih yoluyla düzeltilmesi için tavzih talebinde bulunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince 23.02.2021 tarihli ek karar ile davacı vekilinin tavzih isteminin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin ek karara ilişkin istinaf talebi Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesinde; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun'un 305/A maddesinde ise "Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir." düzenlenmesi bulunmaktadır.

6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taraflara yüklenen borçların tavzih yolu ile değiştirilmesi ya da yeni borçlar yüklenmesi mümkün olmadığından tavzih dilekçesinin reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf itirazının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar yukarıda anılan Kanun hükmüne uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesinin kararının ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.