Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6261 E. 2024/1310 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, davalı idarenin taşınmazlarına kamulaştırmasız el attığını iddia ederek, el atma bedeli talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın önceki bozma kararlarında belirtilen hususlara aykırı olarak, bazı parseller hakkında hüküm kurmaması ve tapu iptali ve tescili hususunda eksik hüküm kurması bozmayı gerektirmiş ise de, bu eksikliklerin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/592 Esas, 2022/251 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıları hissedar oldukları Ankara ili, Kalecik ilçesi, ... (...) köyü 356 parsel sayılı 21.000,00 m² yüzölçümlü taşınmaz ile 438 parsel sayılı 24.700,00 m² yüzölçümlü taşınmazlara davalı idarece kamulaştırmasız el atıldığını, davaya konu taşınmazların 15.05.1970 tarihli ve 1870/72 sayılı kamu kararı kamulaştırıldığını, kamulaştırma işlemi usule uygun yapılmadığından uğranılan zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara kamulaştırmasız el atılmadığını, tapu kayıtlarından saptanılarak kamulaştırma tebligatının yapıldığını, tebligat yapılamayan taşınmaz maliklerine ilanen tebligat yapıldığını, öncelikle müvekkil idareye davacıların uzlaşmak için başvurmaları gerektiğini, uzlaşmama durumunda iş bu davanın açılabileceğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulü halinde ise dava konusu edilen taşınmazın tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiğini belirterek dayanaksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 28.06.2012 tarihli ve 2011/177 Esas, 2012/357 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 28.06.2012 tarihli ve 2011/177 Esas, 2012/357 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmazın bilirkişi raporlarında yazılı özelliklerine ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyalarına göre 2. sınıf kuru arazi olarak değerlendirilen dava konusu taşınmazlardan 438 parsel için kapitalizasyon faizinin % 5 olacağı gözetilmeden % 4 kabulü ile fazla bedel hesaplayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması ve dava konusu taşınmazların 1970 yılında ifraz öncesi 356 parsel ve 438 parsel numaraları ile kamulaştırıldığı, tapu maliklerinden ...'a kamulaştırma belgelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davacılardan ...'un ...'un mirasçısı olduğu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 25 inci ve 13 üncü maddeleri uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işleminin usulüne uygun yapılan tebligatla başladığı dikkate alındığında, ...'un dava açma hakkının sona erdiği gözetilerek, dava konusu taşınmazların 1970 yılındaki kamulaştırma krokisi zemine uygulanmak suretiyle 767 ve 747 sayılı parseller yönünden 1970 yılındaki kamulaştırmanın dışında kalan bir bölüm varsa davacılardan ... hakkında yalnızca bu kısmın bedeline hükmedilmesi gerekirken, önceki kamulaştırmaya konu olan 767 parsel yönünden 995 m²lik bölümün, 747 parsel yönünden ise 4616 m²lik kısmın bedelinin tamamına hükmedilmesi, kabule göre de davacılar vekili ıslah dilekçesiyle toplam 63.719,00 TL talep ettiği hâlde, istem aşılmak suretiyle 64.075,00 TL'ye hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 31.03.2016

tarihli ve 2013/88 Esas, 2016/234 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 31.03.2016 tarihli ve 2013/88 Esas, 2016/234 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; evveliyatında 438 parsel olan taşınmaz, 1979 yılında Karayolları tarafından kısmen kamulaştırılmış ise de muris Ahmet Bulut'a yapılan tebligat o tarihte ölü olduğu için geçersiz olup bu parselin kamulaştırma nedeniyle ifrazından oluşan ve Karayollarınca kamulaştırılan 747 parsel sayılı taşınmazda davacılar yönünden adli ve idari yönden kesinleşmiş bir kamulaştırmadan bahsedilemeyeceği gibi 23.01.2013 tarihli bozma ilamında bu hususta bozma yapılmayarak Ahmet Bulut mirasçıları davacılar yönünden usuli kazanılmış hak ihlal edilmek suretiyle bu parsel yönünden dosya içindeki 11.02.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre davanın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi ve 23.01.2013 tarihli bozma ilamında muris ... mirasçısı ... yönünden dava konusu 767 parselde murise yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu ve hak düşürücü sürenin sona erdiği, dosya içeriğinde de 1970 yılındaki kamulaştırma dışında davalı idarece el atılan bir bölüm olmadığı da sabit olduğundan davacı ...'un dava konusu 767 parseldeki davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin 09.05.2019 tarihli ve 2018/176 Esas, 2019/121 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin 09.05.2019 tarihli ve 2018/176 Esas, 2019/121 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 11.02.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre, muris Ahmet Bulut mirasçılarının dava konusu 747 parsel sayılı taşınmaz yönünden 20.825,39 TL bedel tespit edildiğine ve davacılar vekilince ıslah da yapıldığı gözetildiğinde, bu bedel yerine gerekçesi gösterilmeden 726,47 TL'ye hükmedilmesi, Dairemiz bozma ilamında, dava konusu 767 parsel de Ahmet Bulut mirasçıları yönünden davanın kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine rağmen, bu parsel yönünden hüküm kurulmaması ve bozma ile hüküm ortadan kalktığı halde infazda da tereddüt uyandıracak şekilde bedeline hükmedilen taşınmazlarda davacı paylarının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın muris Ahmet Bulut mirasçıları yönünden kabulü ile 747 parsel yönünden 20.825,39 TL ve 767 parsel yönünden ise 6.367,64 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline ve tapu kaydının davacıların payı oranında iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece, bozma ilamlarında belirtildiği gibi 746 ve 766 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddi ile 747 ve 767 parsel sayılı taşınmazlardaki ... hissesi yönünden davanın reddine dair hüküm kurulmadığını, tapudaki takyidatların bedele yansıtılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece verilen hükmün Dairemiz bozma ilâmı ile ortadan kalktığı gözetilmeksizin reddedilen parseller yönünden yeniden hüküm kurulmaması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına ayrı bent olarak;

a) ''Dava konusu 438 nolu parselden ifrazen oluşan Ankara ili, Kalecik ilçesi, ... Mahallesi 746 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu 356 nolu parselden ifrazen oluşan ve Ankara ili, Kalecik ilçesi, ... Mahallesi 766 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın tüm davacılar yönünden reddine'' cümlesinin yazılması,

b) ''Dava konusu Ankara ili, Kalecik ilçesi, ... Mahallesi 747 ve 767 parsel sayılı taşınmazların maliklerinden muris ... mirasçısı ... yönünden davanın reddine'' cümlesinin yazılması,

c) ''Davalı idare kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,'' cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.