"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/21 Esas, 2022/118 Karar
KARAR : Usulden ret
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ve ecrimisile ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Şırnak ili, Uludere ilçesi, Uzungeçit köyü 383 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın helikopter pisti yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kadastro ölçümünün bulunmadığını, bu nedenle arazi hakkında bilgi ve belge düzenlemenin mümkün olmadığını, kamulaştırmasız el atmadan bahsedilebilmesi için taşınmaza sahiplenme kastı ile fiilen el atılmış olması ve bu el atmanın kalıcı olması gerektiğini, bu itibarla idarenin taşınmaza fiili olarak el atıp atmadığını ve bu el atmanın kalıcı olup olmadığını uzman kişilerle yapılacak keşfe göre belirleneceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.06.2015 tarihli ve 2014/13 Esas, 2015/217 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmazın niteliği, konumu, kullanım tarzı ve geometrik şekli dikkate alındığında objektif değer arttırıcı unsur ilave edilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi ve avalı idarelerin harçtan muaf olduğu gözetilmeden aleyhine harca hükmedilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 02.05.2018 tarihli ve 2016/71 Esas, 2018/71 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davalı idarece el atmanın sonlandırıldığına ilişkin beyanda bulunulduğu bu nedenle Mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle, taşınmazda el atmaya son verildiğinin anlaşılması halinde davanın zemin bedeli yönünden konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden ise kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması hüküm kurulması gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemece yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ara kararda belirtilen delil avansının hiçbir şekilde dava şartı yokluğuna konu olmasının düşünülemeyeceğini, hakimin tayin ettiği ilk sürenin kesin olduğuna da karar verebilmesi ve kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için, buna ilişkin ara kararının kanuna ve içtihatlara uygun şekilde oluşturulması, hiçbir tereddüde yer vermeyecek derecede açık olması ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının ilgili tarafa ihtar edilmesi gerektiğini, alınması gereken avansın ne miktarda ve hangi işlere ilişkin olduğu, hangi iş için ne miktar avans yatırılacağının açıkça belirtilmemesi ve belirtilen sürede ara karar gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının da açıklanmamasının doğru olmadığını, kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması ve her hal ve durumda ihtarın usule uygun şekilde yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.
4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.