"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1917 Esas, 2023/1078 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/59 Esas, 2021/106 Karar
Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 ... ... Medenî Kanunu'nun (4721 ... Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, (Eski ... köyü 654), Yeni ... köyü 103 ada 15 parsel ... 19.763,00 m² miktarındaki taşınmazın ... köyü Cilt:3, Sahife:40, Sıra:24 nolu zabıt kaydında yer aldığını ve uzun yıllar müvekkillerinin murisi ...'un zilyetliğinde ve tasarrufunda iken vefatından sonra mirasçıları ile dava dışı ... Erden adına taşınmazın Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.07.1961 tarihli ve 1960/340 Esas, 1961/840 Karar ... kararı ile hükmen tescil edildiğini ve kararın 03.07.1964 tarihinde kesinleştiğini, o tarihte henüz kadastro çalışması yapılmadığından taşınmaza ada-parsel numarası verilmediğini, 28.06.1985 tarihinde yapılan kadastro tespiti sırasında taşınmazın düşünceler hanesine orman yazılarak revizyona tabi tutulmadığını, ancak müvekkillerinden habersiz bir şekilde bedeli ödenmeksizin ormana terk edildiğini, 1990 yılında bu durumdan haberdar olan müvekkillerinin ilgili idarelere başvurmalarına rağmen taleplerinin reddedildiğini bu durumun mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğundan özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın müvekkilleri murisi adına zilyetlik iddiasına dayalı dava sonucu hükmen tescil edildiğini, Maliye Hazinesinin bu duruma bir itirazının olmadığını, müvekkillerinin haberi olmaksızın 12 sene sonra ilk tesis kadastrosunda Hazine adına taşınmazın tescil edildiğini, örnek gösterdikleri yargı kararları uyarınca Hazinenin tazminattan sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kadastro tespit işleminin 28.06.1985 tarihinde kesinleştiği, 3402 ... Kadastro Kanunu'nun (3402 ... Kanun) 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası dikkate alındığında dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin 1995 yılında dolduğu, 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesine dayalı tazminat davasının 1995 tarihinde itibaren işleyen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığı anlaşıldığından sonucu itibarıyla davanın reddine karar verilmesi doğru olduğu belirtilerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesini ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar ... kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmazın Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1960/340 Esas, 1961/840 Karar ... kararı ile davacılar murisi ve diğer kişiler adına hisseli şekilde zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak, zabıt defterinin 24 nolu sırasına 27.12.1973 tarihinde tescil edildiği, kararın 03.07.1964 tarihinde kesinleştiği, bölgede yapılan tapulama çalışmaları sorasında taşınmazın orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına 28.06.1985 tarihinde tescil edildiği, eldeki davanın 12.02.2020 tarihinde açıldığı, davalı vekilinin süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
3. 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 6098 ... ... Borçlar Kanunu’nun 146 ncı maddesine (818 ... Borçlar Kanunu’nun 125 inci maddesine) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesinin 29.09.2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2014/6673 başvuru numaralı ve 25.07.2017 tarihli ... ... Kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (YHGK) 18.11.2009 tarihli 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar ... kararı nazara alındığında; YHGK kararı ile 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup YHGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesine dayanılarak dava açılması gerekir.
4. Tazminata konu edilen taşınmazın mülkiyetinin 28.06.1985 tarihinde kaybedildiği, davacıların mülkiyeti kaybettiği bu tarih itibarıyla zararının oluştuğu, bu tarihten itinaren on yıllık süre geçtikten sonra davacıların eldeki davayı zamanaşımı süresinden sonra açtığı anlaşılmıştır.
5. Buna göre, YHGK karar tarihinden sonra makul süre de dolmuş bulunduğundan, davalı Hazine vekilinin süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu da gözetilerek Hazine yönünden davanın zamanaşımı süresi geçtiğinden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.