"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/442 Esas, 2023/196 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararın kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, ... Mahallesi 828 ada 17 parsel sayılı taşınmaza, davalı idarece yol ve tretuvar yapımı nedeniyle ve Revizyon Uygulama Planında kısmen park alanı kısmen de yol alanı olarak ayırmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek belirlenecek bedelin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Uygulama İmar Planında kısmen park alanı, kısmen yol alan lejandında kaldığını, taşınmazın cephe aldığı 23 Nisan Caddesi'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli ve 2018/136 Esas, 2019/356 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, belirlenen bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2020/429 Esas, 2021/1989 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda, imar planında yol olarak ayrılan kısmın (B) harfi ile gösterilen 0,21m² olduğu belirtildiği halde ekli krokide bir bütünlük teşkil etmeyecek şekilde sıralanan 3-6-7-10 noktaları arasında kalan kısmın 1,14 m²olarak gösterildiği, ayrıca ekli krokiden (D) harfi ile gösterilen kısmın (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımları da kapsayıp kapsamadığının tespit edilemediği anlaşıldığından, çelişkili ve infazı kabil olmayan rapor uyarınca eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kısmen park alanı ve kısmen de yol alanı lejantında kalması ve buna göre işlem yapılmasının nedeni 1/5000 ölçekli nazım imar planı olduğundan husumetin ... Büyükşehir Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tespiti ve sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: "...Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kaybedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05. 1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi"
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05..1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile "...Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına, ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. Maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ..." karar verilmiştir.
4. 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek madde 1 ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile eklenen son cümlesi
5. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4' ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.”
6. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Hukuken el atılan dava konusu taşınmazda davacı payına düşen tazminat bedeli yönünden 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrası uyarınca ve Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği maktu harca ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ise de vekalet ücreti yönünden açık temyiz bulunmadığından bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
4. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.