"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3295 Esas, 2023/773 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/730 Esas, 2022/644 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı yönünden esastan reddine, davalı idare yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Selçuklu ilçesi, ... köyü 29771 ada 20 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 29771 ada 20 parsel sayılı taşınmazın Konya-Ankara yolu güzergahında kalan 60.188,00 m² yüzölçümlü kök 82 parsel sayılı taşınmazdan oluştuğu, kök parselin 5.265,00 m²lik kısmının yol inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla 19.04.1977 tarihli ve 1977/71 sayılı kamu yararı kararı ile müvekkili idare tarafından kamulaştırıldığını, arşivden temin edilen evraklar üzerinde yapılan incelemede kıymet takdir belgesi üzerine "Konya Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/411 Esas ve 1981/488 Karar sayılı ilamı ile bedel indirme davasının açıldığı'' notu düşüldüğünü, söz konusu dosyanın celbi halinde davacının kamulaştırma bedelini alıp almadığı hususunun netleşeceğini, kamulaştırmasız el atma olmadığından ecrimisil şartlarının da oluşmadığını, talep edilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatı ile ecrimisilin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin ve ecrimisilin düşük olduğunu, taşınmazın organize sanayi bölgesine ve anayollara yakın konumu itibarıyla sanayi arsası vasfında değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 29771 ada 20 parsel sayılı taşınmazın Konya-Ankara yolu güzergahında kalan 60.188,00 m² yüzölçümlü kök 82 parsel sayılı taşınmazdan oluştuğu, kök parselin 5.265,00 m²lik kısmının yol inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla 19.04.1977 tarihli ve 1977/71 sayılı kamu yararı kararı ile müvekkili idare tarafından kamulaştırıldığını, Konya Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/411 Esas ve 1981/488 Karar sayılı ilamı ile bedel indirme davasının açıldığını, söz konusu dosya celbedilmişse de yeterince incelenmeden karar verildiğini, dava konusu taşınmaz için uygulanan objektif değer artışı oranının yüksek olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının tespitinde dikkate alınan unsurların mükerrerlik oluşturacak şekilde objektif değer artış oranının tayininde de esas alındığını, kamulaştırmasız el atma olmadığından ecrimisil şartlarının da oluşmadığını, ecrimisil bedelinin fahiş hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sonradan satın aldığı dava konusu 29771 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 19.04.1977 tarihli ve 1977/71 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırmasına karar verildiği, davalı idare tarafından Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/372 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin azaltılması davası açıldığı, mâlik ...'nun aynı mahkemenin 1979/263 Esas sayılı dosyasında ve diğer mâlik Rasıh Küçükbakırcı'nın Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/262 Esas sayılı dosyasında bedel artırım davalarını açtıkları, bu dosyaların davalı idare tarafından açılan bedelin azaltılması davası ile birleştirildiği, Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.1981 tarihli ve 1981/411 Esas ve 1981/488 Karar sayılı nihai kararının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 23.12.1981 tarihli ve 1981/12061 Esas ve 1981/13247 Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesi davayı kamulaştırmasız el atma davası olarak nitelendirip tazminata karar vermiş ise de Yargıtay 5. Hukuk Dairesi kararlarında belirtildiği üzere tapu maliklerine tebligatların yapılması ve mâliklerin bedelin artırılması davalarını açmaları, yine idarenin de bedelin indirilmesi davasını açması ve bu davalarda verilen kararın kesinleşmesi ile kamulaştırma işleminin kesinleştiği anlaşılmakta olup davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davacı yönünden esastan reddine, davalı idare yönünden kabulü ile hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca müvekkilinin maliki olduğu dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak noter aracılığıyla veya herhangi bir yolla tebligat yapılmadığını, herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediğini, dolayısıyla müvekkilinin maliki olduğu taşınmaza kamulaştırmasız el atılmış olduğunu, davalı idare tarafından müvekkile herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediği gibi, davalı idarece böyle bir ödemenin yapıldığına ilişkin maddi bir delilin de sunulmadığını, Anayasa Mahkemesinin Halide Kocaustaoğlu kararı uyarınca davanın reddine ilişkin kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili ve ecrimisil hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davalı idare tarafından 82 parsel sayılı taşınmazın 5.265,00 m²lik kısmına ilişkin yürütülen kamulaştırma işlemlerinin kesinleştiği anlaşılmakta olup, öncelikle fen bilirkişisinden ek rapor alınarak kamulaştırma krokisi ile el atılan alan çakıştırılıp, sonucuna göre kamulaştırma kapsamı dışında kalan kısım için işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, kamulaştırılan alanın 5.265,00 m² olduğu gözetilmeksizin 5.838,67 m² yüzölçümüne sahip dava konusu taşınmazın tamamı yönünden davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyayı 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.