"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/905 Esas, 2023/89 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Cizre 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/224 Esas, 2020/219 Karar
Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasında “ Elektronik yolla tebligat, idareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birime yapılır. Temsile yetkili olan kişilerin ayrı bir elektronik tebligat adresinin bulunması bu kuralın uygulanmasına engel olmaz” hükmünü ihtiva etmekte olup, davacı idare vekiline gerekçeli kararın ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin 11.03.2023 tarihinde teblig edildiği, davacı idare vekilince 03.04.2023 tarihinde temyiz dilekçesinin verildiği görülmüşse de, davacı idarenin UYAP sistemi üzerinden tebligat yapılabilmesi için geçerli e-tebligat adresinin bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmış olup, bu adrese tebligat yapılması gerektiğinden davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin de süresinde verildiğinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Şırnak ili, Güçlükonak ilçesi, ... köyü 180 ada 53 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitini ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, göl alanı olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk karardaki fark bedele ilk karar tarihine kadar, ikinci karardaki fark bedele ise ikinci karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi ve lehlerine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini, ağaçlara yüksek bedel belirlendiğini, ağaç bedellerine hükmedilmemesi gerektiğini, kapitilizasyon faiz oranının yüksek belirlendiğini, objektif değer artışının uygulanmaması ve takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mutat münavebe ürünlerinin alınmadığını, resmi verilere uyulmadığını, objektif değer artış oranı ile kapitalizasyon faiz oranlarının düşük alındığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmaz sulu arazi olarak değerlendirilip, ilk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu niteliğine uygun olarak buğday, buğday samanı, karpuz ve mısır münavebesi alınarak, 2942 sayılı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir yöntemine göre değer biçilip, Yargıtay İçtihatlarına uygun olmak üzere kapitalizasyon faiz oranı da %5 olarak uygulanarak ve taşınmazın konumu ve nitelikleri dikkate alınarak %25 objektif değer artışı uygulanmak suretiyle metrekare birim değerinin 8,65 TL olduğu sonucuna ulaşıldığı, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların kamulaştırma bedelinin hesaplaması yapılırken, yapılar için yaş ve niteliklerine göre uygun yıpranma oranlarının uygulanması ve buna göre muhdesatların değeri ile mütemmim cüz bedellerinin belirlenmesi doğru olduğu ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde olduğundan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, taşınmaz üzerindeki yapı bedellerine hükmedilmediğini, ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden, üzerinde bulunan yapıya aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dosyada bulunan tapu kaydında herhangi bir takyidat bulunmadığından davacı idare vekilinin takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması yönündeki ve dosya kapsamına göre bedeline hükmedilen muhdesat haricinde taşınmazda yapı bulunmadığından davalı vekilinin yapı bedeline hükmedilmediği yönündeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. İlk Derece Mahkeminin ilk kararı ile ödenmesi hüküm altına alınan 4.331,65 TL bedele ilk karar tarihi olan 09.12.2016 tarihine kadar, ikinci kararda hüküm altına alınan 1.440,00 TL fark bedele ise ikinci karar tarihi olan 16.09.2020 tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerekirken, fark bedelin tamamına ikinci karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüne, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesinin kararının hüküm fıkrasının (1-B) bendinin çıkartılmasına, yerine “ İlk kararı ile ödenmesi hüküm altına alınan 4.331,65 TL fark bedele 12.04.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 09.12.2016 tarihine kadar, ikinci kararda hüküm altına alınan 1.440,00 TL fark bedele ise 12.04.2014 tarihinden ikinci karar tarihi olan 16.09.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.