Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6986 E. 2024/1907 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedellerinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, mahkemenin bedel tespitinde ve hüküm yazımında hata yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılamada, taşınmaz bedellerini hesaplarken ve hüküm fıkrasında yazarken bazı hatalar yaptığı, ancak bu hataların yeniden yargılama gerektirmeyecek nitelikte olduğu gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/16 Esas, 2023/44 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Yozgat ili, Çekerek ilçesi, ... köyü 107 ada 8, 151 ada 7, 151 ada 4, 112 ada 32, 107 ada 4, 104 ada 64, 107 ada 9, 104 ada 67, 159 ada 8 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.07.2013 tarihli ve 2012/324 Esas, 2013/368 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 24.07.2013 tarihli ve 2012/324 Esas, 2013/368 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazların yeri, konumu ve köy yerleşim yerine uzaklıkları belirlenip, bu özelliklerine göre belirlenen metrekare birim bedellerine objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu 151 ada 7 parsel sayılı taşınmazın toplam kamulaştırma bedeli hükme esas alınan bilirkişi raporunda 45.235,00 TL olarak hesaplandığı hâlde mahkemece gerekçesi açıklanmadan bu taşınmaz bakımından 42.235,59 TL bedele hükmedilmesi hatalı olduğu gibi, 2942 sayılı Kanun'un 10 ncu maddesine 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesinin 19.12.2013 tarihli ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline bu sürenin bitimi tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden ve 28.04.2018 tarihli Resmî Gazete'de yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi gereğince davacı idarenin harçtan muaf hale geldiği ve aleyhine harca hükmedilmeyeceğinden, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.7.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması, gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekileri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebe ürünlerinin hatalı olduğunu, objektif unsurun düşük belirlendiğini,yapılarının niteliğinin ve yıpranma oranının doğru tespit edilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Yozgat ili Çekerek ilçesi ... köyü 107 ada 8, 151 ada 7, 151 ada 4, 112 ada 32, 107 ada 4, 104 ada 64, 107 ada 9, 104 ada 67, 159 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak, üzerindeki yapılara ise aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, üzerinde bulunan ağaçlara ise maktuen değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesi hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Mahkemece bozma ilamı öncesi ilk kararla 107 ada 67 parsel sayılı taşınmazın zemin bedeli 41.138.64 TL ağaç bedeli olarak 2.985.00 TL olmak üzere toplam 44.123.64 TL bedel belirlendiği, bozma ilamı sonrası ise hükme esas alınan bilirkişi raporunda 101 ada 67 parsel sayılı taşınmazın tespit edilen zemin bedeli 47.309.43 TL ve ağaç bedeli olarak 2.985.00 TL olmak üzere toplam kamulaştırma bedelinin 50.294.00 TL olarak belirlendiği ve bu miktarın bloke edildiği anlaşıldığı halde hüküm fıkrasında bu miktarların ve fark bedel miktarının hatalı yazılması doğru değildir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) nci bendinin (B) harfi ile gösterilen bölümünün birinci ve ikinci paragrafında yer alan “47.309,43” sayısının çıkartılması yerlerine ayrı ayrı “50.294.00” sayısının yazılması, (B) harfi ile gösterilen bölümünün ikinci paragrafında yer alan “3.185.79” sayısının çıkartılması yerine “6.170.80” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.