"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/817 Esas, 2022/194 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Nilüfer ilçesi, ... Mahallesi 1586 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; teklif edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, taşınmazın arsa vasfında olduğunu belirterek değerli konumda olduğu gözetilerek taşınmazın gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.01.2021 tarihli ve 2018/50 Esas, 2020/10 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2020 tarihli ve 2020/752 Esas, 2020/1262 Karar sayılı kararı ile kapama zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesin doğru olduğu gibi taşınmazın bilirkişi raporunda yazılan özellikleri ve konumu dikkate alındığında kapitalizasyon faizi oranının ve objektif değer artış oranının uygun olduğu, mahkemece iade kararı gereğince inceleme ve işlem yapıldığı, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2020 tarihli ve 2020/752 Esas, 2020/1262 Karar sayılı kararına süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.11.2021 tarihli ve 2020/11393 Esas, 2021/13448 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazi niteliğinde olması nedeniyle kapitalizasyon faizinin %5 olarak uygulanması; aynı bölgeden Dairemize intikal eden ve denetimimizden geçen dosyalarda üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmak suretiyle m² birim fiyatlarının belirlendiği göz önüne alındığında dekara ortalama üretim masraflarının resmî verinin 1/3’ü oranında alınması; tescil hükmü kurulması, kamulaştırılan alanın doğru olarak yazılması, Anayasa Mahkemesi'nin 27.11.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 inci fıkrasının dördüncü cümlesinin iptal edildiğinin gözetilmesi, ilk kararda hükmedilen bedele faiz işletilerek infazda tereddüte neden olmamak için blok edilen faizin iadesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranı ve kapitalizasyon faizinin hatalı alındığını, üretim giderlerinin resmî verilere göre alınması ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, arta kalanda değer kaybı hesabının hatalı olduğunu ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aynı bölgeden gelen dosyalarda %250 objektif artış oranı ile bölgedeki yağış oranı dikkate alınarak %4 oranında kapitalizasyon faiz oranı alınmak suretiyle daha yüksek metrekare birim fiyatlarının Yargıtay denetiminden geçtiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve uyulan bozma ilâmı gereği inceleme ve işlem yapılarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dairemiz bozma ilamında belirtildiği üzere mükerrer tahsile sebebiyet verilmemesi için davacı idare tarafından bloke edilen 6.284,85TL faiz bedelinin iadesine karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "bu faizin yani 6.284,85TL'nin davalılara ödendiği anlaşıldığından yeniden ödeme yazısı yazılmasına yer olmadığına," cümlesinin çıkartılması ve yerine '' mükerrer tahsile sebebiyet verilmemesi için davacı idare tarafından bloke edilen 6.284,85 TL faiz bedelinin davalı taraftan alınarak davacı idareye iadesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyize başvurma harcının davalıdan alınmasına,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.