"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/857 Esas, 2023/1036 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/213 Esas, 2022/302 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun ili, Bafra ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 39 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin belirlediği kamulaştırma bedelinin haksız, hukukî dayanaktan yoksun ve kabul edilemeyecek kadar düşük olduğunu, yaptıkları harici araştırmalara göre taşınmazın metrekare birim fiyatının 100,00 TL/m² olarak tespit edildiğini, taşınmazın uygun emsal değerleri ile karşılaştırılması, piyasa rayiçlerinin araştırılarak tespit ettirilmesi gerektiğini, davacı idarece belirlenen metrekare birim fiyatı ile takdir edilen meblağın kabul edilemez olduğunu, bunun mülkiyet haklarına saldırı teşkil ettiğini, davacı idarenin kamulaştırma talebi ve gerekçesinin yerinde olmaması nedeniyle haksız ve hukukî dayanaktan yoksun davanın reddine, taşınmazın gerçek değerinin emsal değerler, rayiç araştırması, cebri/kamulaştırma olması dolayısı ile adil ve hakkaniyete uygun bir şekilde tespiti ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için davacı idare tarafından teklif edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunu, kapitalizasyon faizinin %3, objektif değer artışının en az %100 oranında alınması gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
3. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmazda kendisine ait on dönümlük yeri bulunduğunu, taşınmazın kamulaştırılması durumunda mağduriyete uğrayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, taşınmazın niteliğini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurların somut ve objektif olarak irdelenmediğini, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını ileri sürmüştür.
2. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmaz vasfının hatalı değerlendirildiğini, dava konusu taşınmazın birinci sınıf tarım arazisi vasfında olduğunu, dosya kapsamında taşınmaza arazi olarak 104,22 TL/m² değer biçen bir bilirkişi raporu bulunduğunu, emsal alınan taşınmazın uygun niteliğe sahip olmadığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, dava konusu taşınmazdan yüksek oranda düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığını, düzenleme ortaklık payı kesintisinin %17 olması gerektiğini, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında maddi hata yapıldığını, işletilen faizin süresinin hatalı, faizin oranının ise düşük olduğunu ileri sürmüştür.
3. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın arazi ve arsa olarak değerlendirildiğini, taşınmaz için arazi olarak %50 oranında objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle 104,22 TL/m² değer biçilmişken, arsa olarak 84,00 TL/m² değer biçildiğini, arsa niteliğine göre değer tespit edilen raporun hükme esas alındığını, taşınmazın arsa olarak belirlenen değerinin arazi olarak tespit edilen değerinden daha düşük olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, bu nedenle taşınmaz için belirlenen bedelin düşük hesaplandığını, taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen nitelikleri dikkate alındığında %200 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, taşınmazın tarım arazisi olarak kabulü ile aldırılan bilirkişi raporunun da münavebe ürünleri, resmi veriler ve objektif değer artış oranı yönlerinden hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
4. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın arsa olarak belirlenen değerinin arazi olarak tespit edilen değerinden daha düşük olmasının hukuka aykırı olduğunu, emsal alınan taşınmazın uygun niteliğe sahip olmadığını, eski tarihli bir satış olduğunu, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, dava konusu taşınmazdan yüksek oranda düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığını, taşınmazın tarım arazisi vasfının yüksek olduğunu, ancak kapitalizasyon faizinin %3, objektif değer artırıcı unsurun en az %200 oranında kabul edilmesi gerektiğini, dava tarihinin değerlendirme tarihi olarak kabul edilmesinin mülkiyet hakkına ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, dava sürecinde oluşan alım gücündeki değişimin karşılanamaması nedeniyle mağduriyet oluştuğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aynı kamulaştırma planı projesi çerçevesinde kamulaştırılan ... Mahallesi 101 ada 27 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfında sayıldığı ve buna ilişkin Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/532 Esas, 2022/190 Karar sayılı kararının Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından onandığı, alınan Yargıtay kararında dava konusu taşınmazın uygulama imar planı dışında kalmakla birlikte, belediye sınırları dahilinde kalması, etrafının meskun olması ve belediye hizmetlerinden yararlanması unsurları gözetildiğinde arsa olarak nitelendirilmesinin yerinde olduğu, aynı proje çerçevesinde kamulaştırılan 101 ada 27 parsel sayılı taşınmazın bedeli belirlenirken işbu dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporundaki emsalle aynı emsalin esas alınıp Yargıtayca onanması dikkate alındığında, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlenen kamulaştırma bedelinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kadastro parseli olan dava konusu taşınmazın tespit edilen bedelinden %40 oranında düzenleme ortaklık payının kesilmesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
3. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
4. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, Belediye Başkanlığı cevabi yazıları, bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre; arsa niteliğindeki dava konusu Samsun ili, Bafra ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 39 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak ve aynı bölgeden dava konusu taşınmaza yakın parsele ilişkin Dairemiz denetiminden geçen dosyada belirlenen metrekare birim fiyatı ile uyumlu olarak adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Ne var ki, dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi doğrudur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare ve bir kısım davalılar ... vd., ... vd., ... vd.'den peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.