Logo

5. Hukuk Dairesi2023/707 E. 2023/9344 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalı idarece kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedellerinin tahsili istenmektedir.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılama devam ederken yapılan imar uygulaması neticesinde davacıların hisselerinin yeni parsellerde toplandığı, ancak davacıların bu parsellerdeki paylarının dava konusu taşınmazdan geldiğinin tespiti için şuyulandırma cetvellerinin getirtilmesi gerektiği gözetilerek, eksik incelemeyle davanın kabulüne karar verilmesi hatalı bulunmuş ve bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/75 Esas, 2021/1351 Karar

KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/469 Esas, 2020/511 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekillerinin hissedarı oldukları Antalya ili ... ilçesi Kellerpınarı Mahallesinde kain 2686 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı idare tarafından hastane yapılmak sureti ile kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin ... Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesi uyarınca uzlaşma usulünün uygulanmasının dava şartı olduğunu, dava konusu taşınmaz 1969 yılından itibaren Hazine ve ... Belediyesi arsasıyken 03.06.1976'da belediye payının sağlık alanı olarak Hazineye devredilmesi ile 200 ada 12 parsel olarak işlem gördüğünü, 09.07.1981 tarihli inşaat ruhsatnamesi ile ... Devlet Hastanesi olarak inşaata başlandığını, bu bilgiler ışığında davacıların uzlaşma yoluna başvurmaları gerekirken başvurmadıklarının açık olduğunu, bu nedenle dava şartı yerine getirilmediği için de davanın reddinin gerektiğini, ayrıca ... Belediyesi tarafından yapılan imar uygulamaları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin 2686 ada 5 parsel adıyla işlem gördüğünü ve vatandaş hissesi dahil edildiğini, bu süreçte belediye tarafından yapılan imar uygulamalarıyla ilgili herhangi bir görüş sorulmadığını ve bilgi verilmediğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacılar ... ile ...'in dava konusu taşınmazda mülkiyet haklarının olmadığını belirterek davanın usul ve esas bakımından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının paydaş olduğu taşınmazın davalı kurum tarafından kamulaştırma yapmaksızın hastane alanı olarak kullanıldığı, usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi olmadan davacının Anayasa ile korunan mülkiyet hakkına Kanuna aykırı eylemi ile müdahale edildiği ve müdahalenin halen devam ettiği, davalının bu uygulaması ile davacının söz konusu taşınmazlardan yararlanması ve başka amaçla kullanma imkanı kalmadığı ve kamulaştırmasız el atıldığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın süresinde açılmadığını, husumetin ... Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, davaya konu uyuşmazlık müvekkili idarenin söz konusu taşınmazı kamulaştırmamasından değil, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun (3194 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi gereği imar planının yürürlüğü ve uygulanmasındaki sakatlıktan kaynaklandığını, davacı tarafın zarara uğradığı iddia ediliyorsa bu hususta illiyet bağı ancak ilgili belediye ile kurulabilecek olup davacının tazmin talebi söz konusu olduğundan, 3194 sayılı Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlık nedeniyle husumetin imar planının hazırlayıcısı olan Belediyeye yöneltilmesi ve idari yargı kolunda tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen Kararı ile ... ilçesi, ... Mahallesi 2686 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1969 yılından itibaren Hazine ve ... Belediyesi arsasıyken 03.06.1976 tarihinde Belediye payının sağlık alanı olarak Hazineye devredilmesiyle 200 ada 12 parsel olarak işlem gördüğü, 09.07.1981 tarihli inşaat ruhsatnamesi ile 200 ada 12 parsel numarasıyla "Devlet Hastanesi" olarak inşaata başlanıp, 1986 yılında hastanenin bu adreste hizmet vermeye başladığı, ek bina olarak tamamlanan kısmın 1998 yılında hizmete açıldığı, poliklinikler ve idari binanın ise 2004 yılında projesi yapılarak tamamı vatandaş katkısıyla tamamlatılıp Mayıs 2015' te hizmete açıldığı, 05.12.1991 tarihli tapu senedi ile "... Devlet Hastanesi ve bahçesi" olarak tescillendiği, daha sonra ... Belediyesinin 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi uygulaması yapıldığı, davacılardan ...'ın 23.08.2013 tarihli ve 21373 yevmiye nolu imar uygulaması ile taşınmazda hissedar olan ...mirasçısı olduğu, dolayısıyla bu davacı yönünden kamulaştırmasız el atma olgusunun imar parsellerinin oluştuğu tarih olan 2013 yılında başladığı, davacılardan ...'in ise 21.05.2018 tarihli ve 19069 yevmiye nolu satış işlemi ile taşınmazda hissedar olduğu, bu davacı açısından ise kamulaştırmasız el atma tarihinin satış tarihi olarak kabulünün gerektiği, yine davacılardan ...'in ise dava konusu taşınmazda, ilk hissedarlık durumunun 06.08.2018 tarihinde oluştuğu, dolayısıyla her üç davacı açısından da uzlaşmanın dava şartı olmadığından taşınmazın vasfının arsa olarak değerlendirilip 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ancak İdarenin harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi doğru görülmeyerek İlk Derece Mahkemesi kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş, ayrıca imar plan değişiklikleri yapılırken idarelerinden herhangi bir görüş alınmadığını, bu hukuka aykırılıkla ilgili olarak Antalya 2. İdare Mahkemesinin 2020/340 Esas sayılı dosyası kapsamında imar planının iptali talebiyle dava açıldığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanla ilgili açtıkları imar planının iptali talepli davada ... Belediyesi tarafından parselde yeni bir 18 inci madde uygulaması yapılması nedeniyle 30.11.2020 tarihli ve 2020/340 Esas, 2020/1030 Karar numaralı kararı ile konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği, bu karara istinaden dava konusu taşınmazla ilgili açılmış olan el atmanın önlenmesi davasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/675 Esas 2021/191 Karar numaralı kararında anılan taşınmazla ilgili 3194 sayılı Kanunu'nun 18 inci madde uygulaması yapılması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği, anılan karara yapmış oldukları itirazın kabul edildiği ve Konya Bölge İdare Mahkemesinin 17.06.2021 tarihli ve 2021/676 Esas 2021/1475 Karar numaralı kararın ile yerel mahkeme kararının bozulduğu, bu karar üzerine Antalya 2. İdare Mahkemesinin 08.09.2021 tarihli ve 2021/867 Esas, 2021/583 Karar numaralı kararı ile imar planının iptal edildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelere göre, ... ilçesi ... Mahallesi 2686 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1969 yılından itibaren Hazine ve ... Belediyesi arsasıyken 03.06.1976 tarihinde Belediye payının sağlık alanı olarak Hazineye devredilmesiyle 200 ada 12 parsel olarak işlem gördüğü, 09.07.1981 tarihli inşaat ruhsatnamesi ile 200 ada 12 parsel numarasıyla "Devlet Hastanesi" olarak inşaata başlanıp, 1986 yılında hastanenin bu adreste hizmet vermeye başladığı, ek bina olarak tamamlanan bloğun 1998 yılında hizmete açıldığı, poliklinikler ve idari binanın ise 2004 yılında projesi yapılarak Mayıs 2015'te hizmete açıldığı, 05.12.1991 tarihli tapu senedi ile "... Devlet Hastanesi ve bahçesi" olarak tescillendiği, daha sonra ... Belediyesince 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi uygulaması yapıldığı, imar uygulaması ve pay satışları ile taşınmazın çok hisseli hale geldiği, eldeki davanın kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili talepli açıldığı anlaşılmıştır.

3.... Belediyesi Plan ve Proje Müdürlüğünün 16.12.2022 tarihli ve 63216 sayılı yazsından ve tapu kayıtlarının incelenmesinden yargılama devam ederken yapılan imar uygulaması neticesinde davacılardan ... ve ...'e ait hisselerin 2873 ada 6 parsel, 1876 ada 1 parsel ve 2877 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara tahsis edildiği, ...'e ait paya ise rastlanmadığı belirtilmişse de ...'in ...mirasçısı olduğu ve ...’ın da söz konusu parsellerde paydaş olduğu anlaşılmış olup, şuyulandırma cetvellerinin getirtilerek davacıların bahsi geçen son tapu kayıtlarındaki paylarının dava konusu taşınmazdan geldiğinin anlaşılması halinde konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.