Logo

5. Hukuk Dairesi2023/708 E. 2023/8865 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve tescil kararının hatalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesine uygun olarak gelir metoduyla değer biçilmesi gerektiği, tescil kararında ise ada ve parsel numarası ile Hazine adına tescil hususunda düzeltme yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/881 Esas, 2021/988 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 238 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'da belirtilen esaslar dahilinde dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 05.11.2008 tarihli ve 2008/49 Esas, 2008/354 Karar sayılı kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.11.2018 tarihli ve 2017/13315 Esas, 2018/21840 Karar sayılı bozma ilâmı ile Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de alınan raporun ve yapılan incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, taşınmazın değerlendirme tarihi olan 02.05.2013 günü itibarıyla Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde olup olmadığı KOSBİ'den sorulması gerektiği, taşınmazın kısmen ya da tamamen değerlendirme tarihi olan 02.05.2013 tarihi itibarıyla düzenlenen imar planı içinde olması halinde dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabulü gerektiği, 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönde bir inceleme yapılmadan taşınmaza arazi olarak değer belirleyen rapora göre hüküm kurulmasının doğru olmadığı, taşınmazın kısmen ya da tamamen değerlendirme tarihi olan 02.05.2013 tarihi itibarıyla düzenlenen imar planı içinde olmaması durumunda ise taşınmazın kapama zeytin bahçesi niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, kapitalizasyon faiz oranının %5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti, taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 300 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti, davacı idare tarafından acele el koyma kararı ile fazla bloke edilen bedelden tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubu ile davacı idareye iade edilecek miktara faiz işletilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüyle kamulaştırma bedelinin 776.736,00 TL olarak tespiti ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında objektif değer artış oranının çok yüksek belirlendiğini, tescil hükmünün hatalı kurulduğunu, taşınmazın ada ve parsel numarasının değiştiğini bu nedenle yeni ada ve parsel numarasının gerekçeli kararda belirtilmesi gerektiğini belirterek temyiz itirazında bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davacı idare vekilinin diğer temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazın ada ve parsel numarası değiştiği hâlde eski parsel numarası üzerinden tapunun iptaline karar verilmesi hatalıdır.

5. Dava konusu taşınmazda davalı payının iptali ile Hazine adına tescili yerine idare adına tesciline karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/881 Esas, 2021/988 Karar sayılı kararının; (1) No.lu bendinde yazan (238) rakamının çıkarılmasına, yerine (142 ada 269 (eski 238)'' sayısının yazılmasına, "davacı idare" kelimelerinin çıkarılmasına, yerine "Hazine" kelimesinin yazılmasına ve hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

12.10.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.