"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/136 Esas, 2023/771 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/464 Esas, 2022/385 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ... ve davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idareler vekilleri ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, Seyhan ilçesi, ... Mahallesi 50 ada 2 parsel, 41 parsel, 42 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar üzerinde otopark ve araç yıkama işi yapan iş yeri mevcut olup konum itibarıyla en merkezi yerde bulunduğunu, idarece belirlenen bedelin düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali davacı ... Belediyesi adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yasal faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, kamulaştırma öncesi otopark olarak işletilen dava konusu taşınmaz için hükmedilen bedel ile yeni bir ticarethane kiralanmasının dahi mümkün olmadığını, bitişik ve aynı kişiye ait olup tek amaçla (otopark) kullanılan dava konusu 50 ada 41 parsel sayılı taşınmazın m² birim fiyatı 5.885,00 TL olarak belirlenmişken 50 ada 42 parsel sayılı taşınmazın m² birim fiyatının 3.923,00 TL takdir edilmesinin hatalı olduğunu ve ilk kararla hükmedilen bedele yasal faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olup emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru ise de infazda tereddüt oluşturmaması açısından istinaf kaldırma kararı sonrası yeniden hüküm kurulurken ilk karar ile ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin ödemede mükerrerliğe neden olmayacak şekilde ve bu tutara işleyecek faizin tarihlerini de gösterir şekilde ödenmesine karar verilmesi gerektiğinden istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırarak ödeme ve yasal faiz yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarına itirazları dikkate alınmadan belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idareler vekilleri ile davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Seyhan Belediyesinin 21.08.2019 tarihli yazısında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak incelenen Karasoku Mahallesi 175 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre herhangi bir imar uygulaması (düzenleme) görmemiş, düzenleme ortaklık payı kesintisi veya rızai terk yapılmamış kadastro parseli olduğu belirtildiği halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, emsal taşınmazın satış tarihi itibarıyla imar parseli olduğunun kabulü ile imar parseli niteliğindeki dava konusu 50 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan düzenleme ortaklık payı kesilmeden Eylül 2016 değerlendirme tarihi itibarıyla m² birim fiyatı 4.577,54 TL ve kadastro parseli niteliğindeki dava konusu 41 parsel ile 42 parsel sayılı taşınmazlardan %40 düzenleme ortaklık payı kesilerek 50 ada 41 parsel sayılı taşınmazın m² birim fiyatı 3.531,25 TL ve 50 ada 42 parsel sayılı taşınmazın m² birim fiyatı 2.354,16 TL olarak belirlendiği gibi, Dairemizin 2023/7248 Esas sayılı ilâmı ile aynı gün incelenen aynı kamulaştırma kapsamında yer alan, dava konusu taşınmazlara bitişik konumda bulunan 50 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/9 Esas, 2022/430 Karar sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti davasında hükme esas alınan bilirkişi raporundaki aynı emsal esas alınarak ve emsal taşınmaz üzerinde bulunan yapı bedelinin mahsubu ile emsalin satış tarihi itibarıyla m² birim bedelinin 8.000,00 TL olduğunun ve emsal taşınmazın satış tarihi itibarıyla kadastro parseli olduğunun kabulü ile aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 50 ada 3 parsel sayılı taşınmazın metrekare birim fiyatının 5.335,00 TL olarak belirlenmesi nedeniyle bitişik konumdaki taşınmaz için belirlenen bedelden ayrılma nedenlerini ve dava konusu taşınmazlara farklı m² birim fiyatları belirleme gerekçelerini açıklamayan, yetersiz ve hatalı bilirkişi raporu hükme elverişli değildir.
5. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden ve dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranının Belediye İmar Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak ve bitişik veya yakın konumdaki taşınmazlar için belirlenen metrekare birim fiyatlarından ayrılma nedenlerini de açıklayacak şekilde alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.