"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2996 Esas, 2023/1259 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/161 Esas, 2022/314 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun esastan reddi ile kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Mudanya ilçesi, ... Mahallesi, 1101 ada 5 parsel sayılı taşınmaza park ve yol yapılmak suretiyle hukuken ve fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesine özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda fiilen al atılan kısım dışında hukuki el atma bedelinin de hesaplandığını, bu hususta davacı tarafça ıslah dilekçesi verilmediğini, İlk Derece Mahkemesince harç tamamlanmasına dayanılarak hukuki el atılan kısmın bedeline de hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hukuki olarak el atılan kısım için idari yargıda dava açılması gerektiğini, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, emsalin uygun olmadığını, bedelin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinin yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın imar planında yol alanında kaldığı, proje bütünlüğü bağlamında el atılmayan kısımlarda da davalı idarenin sorumlu olması gerektiği belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurunun reddine, kamu düzeni ilkesi resen gözetilerek harca ilişkin hüküm yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci ve Ek Madde 4'üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Buna karşın, kamu düzeni gereği yapılan inceleme sonucu dava konusu taşınmazın fiilen el atılan ve proje bütünlüğü gereği bedeline hükmedilen kısımları açısından 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 1 inci maddesinin uygulanmasının söz konusu olmadığını, Ek Madde 4'üncü maddesinin uygulanma imkanı da bulunmadığını, 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davaların yasal kaynağının Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar aldığı ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı gözetilerek nispi harca hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu harca hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Kamu düzeni gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının harca ilişkin; (C/4) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Alınması gerekli 53.312,33 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL ve tamamlama harcı olarak alınan 460,00 TL ile 12.872,81 TL harcın toplamı 13.387,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 39.925,12 TL harcın davalı idareden alınarak Hazineye gelir kaydına," cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.