"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/220 Esas, 2023/528 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kulp Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/173 Esas, 2022/798 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Kulp ilçesi, ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 249 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz başında yapılacak keşif esnasında özellikle bölgedeki sulu tarım arazilerinden yılda iki kez ürün alındığının tespit edileceğini, gerçekçi olmaktan uzak veriler yerine uzman bilirkişinin arazinin yapısına, önemine, köyde yetiştirilen ürünlere ve bunlara ilişkin gerçek verim miktarları ile ürünlerin gerçek piyasa değerleri esas alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesini, yapı ve eserlerin de niteliklerine göre gerçek değerleri üzerinden hesaplanmasını talep ettiğini, ayrıca ekonomik anlamda çiftçinin tamamen toprağa bağlı oluşu, tarım arazilerinin azlığı ve nitelikleri dikkate alındığında yöreye uygun kapitalizasyon değerinin tespiti ile hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara hissesi oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin yargı harçlarından muaf olduğunu, yerel mahkeme kararında mükerrer faiz ödenmesinin söz konusu olduğunu, faiz ve nema ödenmesi yönündeki hükümlerin birbirleriyle çelişmekte olduğunu, kaldırma ilamlarına uygun olarak karar verilmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yaygın münavebe sistemi buğday + dane mısır bitkisinden ibaretse de bilirkişilerin haksız olarak sebze münavebesi uyguladığını, verimlerin yüksek, masrafların düşük alındığını, verim miktarlarının TAMSİS verileriyle uyum sağlamadığını, raporda ürünlerin üretim masraflarının düşük alındığını, kapitalizasyon faiz oranının %6 olarak değerlendirmeye alınması gerektiğini, keşif esnasında sebze ekili olmamasına rağmen sebze münavebesi yoluna gidilerek değer artışı uygulanmasının kanuna aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz susuz tarla olduğu halde, bilirkişilerce sulanabilir tarım arazisi üzerinden değerlendirme yapılmasının Yargıtay içtihatlarına ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın motopompla sulama yapıldığı için motopompla yapılan sulamanın masraflarının dikkate alınması gerektiğini, bu masrafın üretim masraflarına ilave edilmesi gerekirken bilirkişilerin bu hususu dikkate almadığını ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazın sulu vasfına ve Yargıtay içtihatlarına uygun olarak kapitalizasyon faiz oranı %4 olarak uygulanmak suretiyle taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Kapama bağ niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Buna karşın, yapılan incelemede; Türkiye ortalamasına göre, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağı gözetilmeden brüt gelirin yaklaşık 1/7'si oranında masraf düşülmek suretiyle hesap yapan bilirkişi kurulu raporuna göre fazlaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.