Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7501 E. 2024/78 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, bedelin hesaplanma yöntemi ve işletilecek yasal faizin başlangıç tarihi hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin sekizinci fıkrasının kısmi iptaline ilişkin kararı gözetilerek, kamulaştırma bedelinin dava tarihinden dört ay sonrasından Yargıtay'ın karar tarihine kadar yasal faize tabi tutulması gerektiği ve bedelin derhal ödenmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2087 Esas, 2023/813 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Varto Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/292 Esas, 2019/575 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, Varto ilçesi, ... köyü 181 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, arazi sınıfının ve niteliğinin hatalı belirlenerek dava konusu taşınmaza yüksek değer takdir edildiğini, Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2018 verilerinin gerçek olmayan şekilde yükselttiğini, bu nedenle 5 yıllık ortalamanın esas alınması gerektiğini, buna rağmen bilirkişinin de ortalamayı aşarak hesap yaptığını, maliyet cetvelinin olduğu gibi kullanılması gerektiğini, kapitalizasyon faizinin düşük belirlendiğini, objektif değer artışının uygun olmadığını, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek ve resen belirlenecek sebeplerle kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metodu esas alınarak 2018 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak ve aynı kamulaştırma kapsamında Yargıtay denetiminden geçen dosyalar dikkate alınarak bedel belirlenmesinin uygun olacağı, ayrıca 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının; kısmen iptaline karar verilmiş olup Anayasa Mahkemesinin yukarıda açıklanan kararı esas alınarak kamulaştırma bedelinin davalıya nemaları ile birlikte derhâl ödenmesine ve istinaf karar tarihinde ödenebilir hâle gelmesi sebebiyle fark bedele dava tarihini takip eden 4 üncü ayın bitimi tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ilişkin hüküm fıkrasının kamu düzeni gereğince düzeltilmesi gerektiği belirtilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının faiz bitiş tarihine ilişkin itirazlarının yerinde olmadığından reddi ile vekâlet ücreti yönünden ve resen belirlenecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; faiz bitiş tarihinin hatalı belirtildiği ileri sürülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu Muş ili, Varto ilçesi, ... köyü 181 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak, üzerindeki ağaçlara ise yaş cins ve verim durumu dikkate alınarak maktuen değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki itirazları yerinde görülmemiştir.

4.Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi; "idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karar göre hak sahibine verilmek üzere" bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan "idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Bir kısım davalılar vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının kamulaştırma bedeline ilişkin (2) numaralı bendinde yer alan "21.10.2019" tarihinin hükümden çıkartılmasına, yerine "Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin karar tarihi olan "08.01.2024" ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "karar kesinleşinceye kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılması ve kesinleşen karara göre" ibaresinin çıkartılması, yerine "işlemiş nemalarıyla derhal" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ... vd.den peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.