"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/31 Esas, 2023/714 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Babaeski Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/79 Esas, 2021/561 Karar (Birleştirilen 2018/300, 2018/385, 2018/465 Esas sayılı dosyalar)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili dava dilekçelerinde özetle; Kırklareli ili, Babaeski ilçesi, ... Mahallesi, 238 ada 26, 35 parsel, 288 ada 65, 93 ve 104 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının mevcut olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, taşınmazların nitelikleri göz önüne alındığında objektif değer artışı verilmemesi gerektiğini, bedelin fahiş olduğunu, tescil hükmü kurulması gerekirken taşınmazların terkinine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı vekili lehine asıl ve birleştirilen davalar için tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki yol yapılarak kamulaştırmasız el atılan dava konusu taşınmazlara olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un (2942 sayılı Kanun) değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, belirlenen kamulaştırmasız el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu, bilirkişi kurulunca belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer arttırıcı unsur oranlarının taşınmazların konum ve niteliğine uygun düştüğü ve dava tarihi itibarıyla hükmedilen bedellerin yerinde olduğu gibi, usulüne uygun yapılmış bir kamulaştırma tebligatı bulunmadığından geçerli bir kamulaştırma işleminden de bahsedilemeyeceği, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde adı geçen şahıslardan bir kısmı için davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, tensip tutanağında ve gerekçeli kararda adı geçen şahıslardan bir kısmının dava konusu taşınmazlarda payı bulunmadığı hâlde, davanın kabulüne karar verilmiş, dava dilekçesinde adı geçen ve dava konusu taşınmazlarda payı bulunan, bu sebeple hissesi oranında adına lehine tazminata hükmedilen bazı kimselerin adının ise ne tensip tutanağına ne de gerekçeli karara yazılmadığını, ..., ... ve ...'nın dava konusu taşınmazlarda hissesinin bulunmaması nedeniyle adı geçen şahıslar yönünden aktif husumet yokluğu bulunduğunu, ... , ... , ... , ... , ... ve ... yönünden verilen kararın yok hükmünde olduğunu, dava dilekçesinde 16 adet taşınmaz için dava açılmış olup 11 taşınmaz yönünden tüm davacılar bakımından aktif husumet yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı vekilince 16 adet taşınmaz için dava açıldığı halde sonra verilen beyan ile 5 taşınmaz için keşif talebinde bulunulduğunu, uygulanan kapitalizasyon faiz ve objektif değer artış oranına itiraz ettiğini, bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin davalı idareden tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dosyada mevcut belgelerin tetkikinde; davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde 16 taşınmaz için dava açıldığı, daha sonra davacı vekili tarafından 21.06.2019 tarihli keşif talebi hakkındaki beyan dilekçesinde ise Kırklareli ili, Babaeski ilçesi, ... Mahallesi 238 ada 26, 238 ada 35, 288 ada 65, 93 ve 104 parsel sayılı taşınmazlar için keşif talebinde bulunup, diğer taşınmazlar yönünden talebinden vazgeçildiğini beyan ettiği, tapu kayıtlarında yapılan incelemede hangi davacıların hangi parseller yönünden tazminat talep ettiğinin belli olmadığını, açık ve net şekilde 6100 sayılı Kanun'un 31 inci maddesine göre hakimin aydınlatma yükümlülüğüne uyulmadan ve taraf teşkili tam olarak sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.