"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/159 Esas, 2023/723 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/93 Esas, 2021/64 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, ... Mahallesi 585 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol ve kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, arta kalan kısmın da imar planında kısmen yol, kısmen de sosyal ve kültürel tesis alanı olarak ayrılması sonucunda kullanıma elverişli olmayacak şekilde kısıtlandığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ana arterde kalmadığını, bu nedenle müvekkili yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın el atma tarihindeki niteliği esas alınarak değerinin belirlenmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiili olarak el atılmadığını, uzlaşma dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiili ve sürekli olarak el atılmadığını, kamulaştırmasız el atmanın unsurları gerçekleşmediği için davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, fiili el atma bulunmadığına göre davanın idari yargı mercilerinde görülmesi gerektiğinden yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın ana arterde yer aldığını, bu nedenle müvekkili yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idarelerden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın emlak vergi değeri 1.510,23 TL/m² iken 1.750,00 TL/m² değer biçilmesinin kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın bir kısmına fiilen el atılmadığının tespit edildiğini, böylece davanın imar planı uygulamasından doğduğunu, bu nedenle idare mahkemelerinin görevine giren davanın yargı yolu bakımından reddedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın ana arterde bulunmadığını, ana arter dışındaki yollarda sorumluluğun ilçe belediyelerine ait olduğunu, müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiilen el atılmadığını, fiili el atma olmadığından davanın idari yargı mercilerinin görev alanına girdiğini, uzlaşma dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın 30 metrelik ana arterde kaldığını, sorumluluğun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğunu, müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın imar planında sosyal ve kültürel tesis alanında kalmasının sorumluluğunun da Büyükşehir Belediyesinde olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre belirlenen el atma tazminatı bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi davanın adli yargının görevi dahilinde olduğu, husumetin doğru yöneltildiği, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre tespit edilen bedelin uygun olduğu, dosya kapsamındaki belgelere göre dava konusu taşınmaza 1983 yılı sonrası el atıldığı, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca 26.11.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasındaki düzenleme uyarınca mahkeme harcının maktu olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca dava konusu taşınmazın imar planında sosyal ve kültürel tesis alanında kalması nedeniyle müvekkili idare aleyhine tazminat hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği uyarınca bu tür alanların merkezi iş alanları içerisinde değerlendirildiğini, dolayısıyla parsel malikinin inşaat yapmasının ve bu amaçla özel kullanımda bulunmasının mümkün olduğunu, müvekkili idarenin sorumlu tutulduğu bu kısım açısından hukuki el atmanın söz konusu olmadığını, müvekkili idare aleyhine tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, ... Mahallesi 585 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.