Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7814 E. 2024/1882 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, mahkemece hükmedilen bedelin iadesine ilişkin hükümde hata bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükmedilen fazla bedelin davalı tarafından bankadan çekilip çekilmediğinin tespit edilerek, çekilmiş ise çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemiş ise işlemiş nemalarıyla birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik hüküm kurulması doğru görülmeyerek, bu hususta mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/276 Esas, 2023/154 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi 1658 ada 109 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet taktir raporunda bedelin düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.01.2021 tarihli ve 2019/436 Esas, 2021/6 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bedelin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaza bitişik aynı kamulaştırma kapsamında Dairemiz denetiminden geçen ve aynı bölgede bulunan 1658 ada 108 parsel sayılı taşınmaza ilişkin İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/111 Esas sayılı dosya içerisinde bulunan ... Belediye Başkanlığının 27.10.2020 tarihli cevabi yazısında taşınmazın mevcut kadastral konumunu koruduğunu, bölgede seçilmiş düzenleme alanı bulunmadığını, imar planı uygulamalarının yapılması için öncelikle düzenleme sahası seçilmesi gerektiği ve seçili düzenleme sahasına uygulanacak 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18 inci maddesine göre kesilecek düzenleme ortaklık paylarının yasal oranı geçemeyeceğinin belirtilmiş olduğunu, bu itibarla dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede seçilmiş düzenleme sahası bulunmadığı, düzenleme sahası belirlendiğinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının yasal oranı geçemeyeceği ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyalarında % 40 düzenleme ortaklık payı kesildiği ve bu dosyaların Dairemiz denetiminden geçerek onandığı da anlaşıldığından, taşınmazın tespit edilen metrekare birim fiyatından %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesilerek belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile davanın kabulüne, önceki kararda hüküm altına alınan bedelin mahsubu ile fark bedelin davacı idareye iadesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; düzenleme ortaklık payı kesintisinin %45 olması gerektiğini, emsalin uygun olmadığını, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davacı idare tarafından fazla bloke edilen bedelin, davalı tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çekilmemişse işlemiş nemalarıyla birlikte davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle

1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan “den 26.275,4 TL'nin davacı idareye iadesine” ibaresinin çıkartılmasına, yerine “ nin mahsubu ile fark 26.275,40 TL'nin davalı tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine çekilmemişse işlemiş nemalarıyla birlikte davacıya iadesine,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.