"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2827 Esas, 2023/984 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/572 Esas, 2022/89 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Siirt ili, Merkez ilçesi, ... köyü 145 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan davalı idarece kamulaştırma yapılmadan karayolu geçirilmek sureti ile taşınmaza el atıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız el atılan arazi bedeli olarak 9.000,00TL ve ecrimisil olarak 1.000,00TL'nin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atmanın olmadığını, yargı yolu itirazında bulunduklarını, davacının kanun hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunmadan dava açtığından davanın bu yönüyle reddi gerektiğini ayrıca davacının taşınmazdan yol geçmesine zımni olarak rıza gösterdiğinden ecrimisil talebi koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, mahkemenin ek rapor aldırılması talepleri ile ilgili bir ara karar kurmadan davayı ıslah etmek için bir haftalık kesin süre verildiğini, ıslah sonrası mahkemece karar verilmesi gerekirken ara karar ile dosyanın ek rapor aldırılmak üzere bilirkişiye tevdi edildiğini, daha önce ek rapor aldırılmayıp dosya ıslah edildikten sonra tam da itirazlarımızı kapsayacak şekilde ek rapor aldırılmasının hukuka aykırı olduğunu, mahkemece ıslah sonrası tamamen itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmasının hukuki güvenlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, ıslah sonrası tekrar ıslah yapılamadığından müvekkilin büyük mağduriyetler yaşamasına sebebiyet verildiğini, taşınmazda bulunan ağaçların yaş ve veriminin düşük hesaplandığını, objektif değer artışı uygulanmamasının hatalı olduğunu, ecrimisil bedelinin düşük hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının %3 alınması gerekirken %4 alınmasının hatalı olduğunu, davacı kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, arta kalan kısımda meydana gelen değer düşüklüğünün eksik hesaplandığını, yapıların m² birim fiyatının düşük hesaplandığını ileri sürülmüştür.
2.Davalı idare vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma söz konusu olmadığından davanın reddi gerekirken kabul edilmesinin kabul edilemez olduğunu, bilirkişi raporunun objektiflik ve bilimsellikten uzak olup, usul ve kanuna aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fahiş bedel hesaplandığını, hesaplama yönteminin hukuka ve kanuna aykırı olduğundan hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, taşınmazın kuru tarım arazisi olmasına rağmen bilirkişilerce kapama fıstık bahçesi olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %7 yerine %5 olarak alınmasının hatalı olduğunu, taşınmazda yer alan ağaçların veriminin yüksek hesaplandığını, ecrimisil değerinin çok yüksek belirlendiğini, el atma nedeniyle davacının herhangi bir gelir kaybının söz konusu olmadığını, taşınmazın m² birim fiyatının oldukça yüksek tespit edildiğini ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek, net gelir esas alınarak değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedellerin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta istinaf sebebi olarak ileri sürülen hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama fıstık niteliğindeki dava konusu Siirt ili, Merkez ilçesi, ... köyü 145 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak, üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca belirlenen el atma ve ecrimisil bedelinin bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekilleri aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dosyada mevcut tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın tapuda 7.875,00 m² olarak kayıtlı olduğu hâlde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tapu kaydında değişiklik yapıldığına dair bir kayıt olmadan kadastro yenileme çalışmalarının olduğundan bahisle 8133,79 m² alan üzerinden değerlendirme yapılması doğru değildir.
5. Dosya arasında mevcut tespit tutanağından ayrılma nedenleri açıklanmadan ağaçların 12-16 yaş fıstık ağacı niteliğinde kabul edilerek bedel tespit edilmesi hatalıdır,
6. Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda yazılı özellikleri dikkate alındığında taşınmazın belirlenen metrekare birim bedeline objektif değer artışı uygulanması gerekir.
7.Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.