Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8291 E. 2024/2470 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında, taşınmazın ifraz sonrası değeri, düzenleme ortaklık payı ve hesaplama hataları itirazlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalı tarafa ödenmesine karar verilerek taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği ve bozma kararları ile oluşan kazanılmış haklar gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/323 Esas, 2023/227 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar ili, ... ilçesi, ... köyü, 107 ada 6 (yeni 107 ada 27) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 31.07.2015 tarihli ve 2014/162 Esas, 2015/551 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 31.07.2015 tarihli ve 2014/162 Esas, 2015/551 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.09.2018 tarihli ve 2017/9115 Esas, 2018/1547 Karar sayılı bozma ilâmı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş; ancak dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 3.353,17m²lik kısımda; kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında %25 değer azalışı olacağı gözetilmeden, kalan alan için % 50 değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi, tapu kaydında yer alan ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmaması doğru görülmediği gibi 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar

Mahkemenin 18.06.2019 tarihli ve 2018/1197 Esas, 2019/513 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 18.06.2019 tarihli ve 2018/1197 Esas, 2019/513 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.01.2020 tarihli ve 2019/10087 Esas ve 2020/948 Karar sayılı ilamı ile 2942 sayılı 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, kamulaştırma bedeline 11.07.2014 tarihinden ilk karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde faize hükmedilmesi ve fazla yatan kamulaştırma bedeli 99.513,70 TL’nin iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 06.07.2021 tarihli ve 2020/175 Esas, 2021/293 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin 06.07.2021 tarihli ve 2020/175 Esas, 2021/293 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 20.04.2022 tarihli ve 2021/13229 Esas, 2022/6983 Karar sayılı ilamı ile dava konusu ... 107 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında 101 ada 27 ve 28 parsel olarak ifraz gördüğü, kamulaştırılan kısmın 1.480,63 m² yüzölçümlü 101 ada 27 parsel numarası olarak yol vasfıyla tapuya tescil edildiği, kamulaştırmadan arta kalan 3.519,37m²lik kısmın ise bir katlı kargir işyeri vasfıyla 101 ada 28 parsel olarak tescil edildiği, taşınmazın yüzölçümünün değiştiği gözetildiğinde; kazanılmış haklar da gözetilerek yeni oluşan durum üzerinden hesap yapılması için fen bilirkişisinden ek rapor alınması ve yeni ada/parsel numarası üzerinden karar verilmesi gerektiği hâlde, yazılı şekilde taşınmazın değerinin ifraz öncesi durum üzerinden hesaplanması ve eski ada-parsel numarası üzerinden hüküm kurulması doğru olmadığından ve Anayasa Mahkemesi'nin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespitine, taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın metrekare birim bedeli belirlenirken hesap hatası yapıldığını, dava konusu taşınmazın imar parseli olmadığı halde düzenleme ortaklık payı eklenmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle metrekare birim bedelinin düşük belirlendiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalı tarafa ödenmesine karar verilerek taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan alınması gereken 2.107,84 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 492,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.615,84 TL harcın alınmasına,

29.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.