"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1311 Esas, 2023/1398 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, ... ilçesi, ... köyü, yeni ... ada ... parsel (eski ... parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 22.04.2021 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte derhal davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin (C) bendi uyarınca Hazine adına tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; hesaplama yapılırken Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin dikkate alınamayacağını, bu verilerin bilimsellikten uzak olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağını, buna rağmen ürün verim miktarının yüksek, üretim masrafların ise düşük alındığını, kısmi kamulaştırma nedeniyle kamulaştırmadan arta kalan kısmın değer kaybedeceğinden söz edilemeyeceğini, bilirkişi raporunun hukuka aykırı olup hükme esas alınamayacağını, münavebeye esas alınan ürünlerin yörede yetişen mutad ürünlerden olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının % 6 - 7 olarak uygulanması gerektiğini, acele el koyma tarihindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, taşınmazın sulu değil kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hukuka aykırı olup hükme esas alınamayacağını, davanın 2020 yılının son günlerinde açılmış olması nedeniyle taşınmazın gerçek karşılığının 2021 yılı verileri esas alınarak hesaplanması gerektiğini, % 4 olarak uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı uygulanmamış olmasının hukuka aykırı olduğunu, ekonomik değeri neredeyse en düşük olan ürünlerin münavebeye esas alınmasının doğru olmadığını, hesaplamanın hatalı yapıldığını, bazı ürünlerin üretim masraflarının brüt gelirin 1/3 ünü geçecek şekilde fazla alındığını, kamulaştırmadan arta kalan alan için belirlenen değer azalışı oranının doğru olmadığını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sulu tarım arazisi niteliğindeki davaya konu taşınmaza o yörede mutad olarak ekilen buğday, silajlık mısır, karpuz ürünleri münavebeye esas alınarak % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle net gelirine göre resmi veriler uyarınca değer biçilmesinde, taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında objektif değer artışı takdir edilmemesinde, kamulaştırmadan arta kalan alanın geometrik şekli, yüzölçümü, taşınmazın bütünlüğü ve işlemeli tarıma uygun olup olmadığı değerlendirilerek % 15 oranında değer azalışı verilmesinde, davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilip davacı idare lehine vekâlet ücret takdir edilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak, tespit ve depo edilen fark bedelin işlemiş nemalarıyla birlikte ödenmesine karar verilmesi gerektiği, taşınmazın UYAP sisteminden alınan güncel tapu kaydından 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yüzölçümünün artmış olduğunun anlaşıldığı, taşınmazın kamulaştırma alanında kalan kısmının tespiti yönünde fen bilirkişisinden alınan rapora göre, 4.545,70 m²lik kısmının kamulaştırma sahasında kaldığının tespit edildiği, bu durumda yeniden yapılan hesaplama sonucu toplam kamulaştırma bedelinin 134.713,39 TL olacağı, tespit edilen fark bedelin davacı idarece depo edildiği gerekçesiyle, taraf vekillerinin ayrı ayrı istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; hesaplama yapılırken Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin dikkate alınamayacağını, bu verilerin bilimsellikten uzak olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağını, buna rağmen ürün verim miktarının yüksek, üretim masrafların ise düşük alındığını, kısmi kamulaştırma nedeniyle kamulaştırmadan arta kalan kısmın değer kaybedeceğinden söz edilemeyeceğini, bilirkişi raporunun hukuka aykırı olup hükme esas alınamayacağını, münavebeye esas alınan ürünlerin yörede yetişen mutad ürünlerden olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının % 6 - 7 olarak uygulanması gerektiğini, acele el koyma tarihindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, taşınmazın sulu değil kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, objektif değer artışı uygulamasının yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; her ne kadar 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtları oluşmuş ve dava konusu taşınmazın yüzölçümü değişmiş olsa da davacı idarece bu hususun istinafa konu edilmediğini, buna rağmen Bölge Adliye Mahkemesince taleple bağlılık ilkesinden uzaklaşılarak değişen taşınmaz bilgileri üzerinden karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki mahallinde keşif yapılmadan dosya üzerinden yapılan inceleme sonrası düzenlenen bilirkişi ek raporuna itibar edilemeyeceğini, objektif değer artışı uygulanmamış olmasının hukuka aykırı olduğunu, tespit edilen taşınmazın m2 birim fiyatının çok düşük olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan alan için belirlenen % 15 değer azalışı oranının çok düşük olduğunu, davanın dürüstlük kurallarına aykırı olarak 2020 yılının son günlerinde açıldığını, bu nedenle hesaplama yapılırken 2021 yılı resmi verilerin dikkate alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 3 oranında uygulanması gerekirken % 4 olarak uygulanmasının doğru olmadığını, ekonomik değeri neredeyse en düşük olan ürünlerin münavebeye esas alınmasının doğru olmadığını, bazı ürünlerin üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünü geçecek şekilde fazla alındığını, hesaplamanın hatalı yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak dava tarihi itibarıyla değer biçilmesi yerindedir.
3.Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün değerlendirme tarihindeki veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden hesaplama yapılması uygun görülmüştür.
4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı yerindedir.
5. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.