"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/80 Esas, 2014/356 Karar
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, ... Mahallesinde kain 2757 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 140/442 hissesinin davacı ... adına tescil olunduğunu, söz konusu taşınmazdaki Hazine hisesinin 17.06.2008 tarihli ve 2008/713 sayılı encümen kararı ile imar uygulamasına tabi tutularak bedele dönüştürüldüğünü, bu durumun davalı ... tarafından davacı kuruma 12.02.2009 tarihinde bildirildiğini, davacıya ait hissesinin metrekaresinin 1 TL den bedele dönüştürüldüğünü, davacı kuruma ait hissesinin bedele dönüştürülmesine ilişkin imar uygulamasının iptali için idarece idari yargıda dava açıldığını, dava konusu taşınmazın metrekaresine takdir edilen bedelin düşük olduğunu, önemli ölçüde Hazine zararına yol açacağını, tüm bu sebeplerle imar uygulaması sonucu Hazine hissesine takdir edilen bedelin günün emsal rayiç bedelinden düşük olduğundan Hazine hissesinin tamamı için takdir edilen 139,90 TL bedelin 69.810,10 TL tezyidi ile 69.950,00 TL sine yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Belediye Başkanlığı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, her ne kadar dava konusu taşınmaz Belediye sınırlarında kalmış ise de davaya açmaya sebebiyet verenin ... Belediye Başkanlığı olduğunu, bu nedenle husumetin bu kuruma yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu parselin bedel artırımına ilişkin belirlenecek bedelin her iki belediyeye, nüfus oranları dikkate alınarak paylaştırılması gerektiğini, verilen bilirkişi raporlarındaki değerlerin çok yüksek olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, aynı konuda 2756 ada14 parsele ilişkin açılan davada Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.11.2018 tarihli ve 2016/559 Esas, 2018/447 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, Esenyurt ilçesi, ... Mahallesinde bulunan F21D pafta 2757 ada, 11 parsel sayılı taşınmaza ilişkin açılan davada Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 17.09.2020 tarihli ve 2015/264 Esas, 2020/213 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı ile davalı idare arasındaki bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 3194 sayılı İmar Kanun'un 17/son maddesi.
3. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 12 nci maddesi.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, davaya konu Esenyurt ilçesi, ... Mahallesi 2757 adayı da kapsayan alanda İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 2009/438 Esas sayılı kararı ile imar uygulamasının iptaline karar verildiği, daha sonra aynı alanda 26.03.2014 tarihli ve 2014/665 sayılı encümen kararı ile yeniden imar uygulaması yapıldığı dava konusu alanda imar uygulaması yapılmasına ilişkin encümen kararı, yoğun yapılaşma, alım-satım işlemlerinin yapılması, kat irtifaklarının kurulması gibi etkenlerden oluşan fiili imkansızlıklardan dolayı geri dönüşüm cetvelleri hazırlanmadan alınmış olsa da 21.10.2020 tarihli ve 31281 sayılı Arazi ve Arsa Düzenlemeleri hakkında yönetmeliğinin 37 nci maddesinin 5 ve 6 ncı fıkrasına göre uygulama sahasındaki yoğun yapılaşmadan, alım-satım, kat irtifaklarının kurulması gibi etkenlerden dolayı fiili imkansızlıklar ortaya çıkmış olup geri dönülmesi mümkün olmayan pek çok işleme maruz kalmış olmaları nedeniyle kök parsellere dönülemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Davacı Hazine tarafından davalı İdare tarafından yapılan imar uygulamasına karşı açılan iptal davası neticesinde İstanbul 3 .İdare Mahkemesinin 2009/438 Esas, 2010/1112 Karar sayılı ilamı ile imar uygulamasının iptaline karar verilmiş ise de ... Belediyesi Başkalığının 22.08.2023 tarihli yazısında dava konusu taşınmazda geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceği belirtildiğinden taşınmaza ilişkin tapu kaydı getirtilip bedele dönüştürülen payın davacıya iade edilip edilmediği araştırılarak, iade yapılmış ise konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taşınmazın davacıya iade edilmemiş olduğunun anlaşılması halinde ise, 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçiçi 12 nci maddesi ile; "24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir. Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve onbirinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır.” hükmü getirilmiştir. Bu durumda yukarıda açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, hükmün bozulması gerekmiştir.
V. KARAR
Davacı Hazine vekilinin temyiz isteminin açıklanan sebepler yönünden kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.