"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ve davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 378 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin kıymet takdirinde düşük olarak hesaplandığını, taşınmaz değerinin belirlenirken gerçeğe uygun veriler ile hesaplanmasını talep etmiştir.
2. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ilişkin karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; verim miktarı yüksek alınarak hatalı kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artışı uygulaması ile bedelin yüksek tespit edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. Davacı idare vekili ek temyiz dilekçesinde ise özetle; taşınmazın önceki maliki ...'in taşınmazı tapu maliki/davalılar murisi ... kendisinin ... önce ölmesi şartı ile bağışladığını, bağış sözleşmesinde ...'in önce ölmesi hâlinde hibe sözleşmesinden rücu edeceği şartının bulunduğunu, ...'in daha önce öldüğü anlaşılmakla rücu şartının gereği yerine getirilmediğinden Mahkemece verilen kamulaştırma nedeniyle tescil kararını infaz ettiremediklerini belirterek ... mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; maliyet hesabının hatalı olduğunu, objektif değer artış oranının ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı alındığını, kamulaştırma nedeniyle taşınmazın arta kalan kısmında tarımsal faaliyet zahmetli bir hâl alacağından bu kısımda değer kaybı olduğunu, davacı lehine vekâlet ücreti verilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Armut bahçesi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Buna karşın; taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekir.
4. Taşınmazın değeri belirlenirken üretim giderlerine onarım, bakım, amortisman, faiz ve sigorta gibi diğer sabit masraflar dahil edilmemelidir.
5. Dava konusu taşınmazın mahalle adı tapu kaydında İğdirköyü Mahallesi olarak yazılı olduğu hâlde, hüküm fıkrasında infazda tereddüt uyandıracak şekilde İğdir köyü olarak yazılması uygun değildir.
6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekir.
7. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama Uygulamasından edinilen bilgiye göre dava konusu taşınmazın ifraz görerek parsel numarasının değiştiği anlaşıldığından güncel tapu kayıtları getirtilerek yeni parsel numarası üzerinden hüküm kurulmalıdır.
8. Dava konusu taşınmazın malikinin davalılar murisi ... olduğu ve tapu kaydında 14.05.1981 tarihli "... lehine rücu şartı" beyanı bulunduğu, tapu malikinin edinimine ilişkin akit tablosu incelendiğinde taşınmazın daha önceki maliki olan ...'in dava konusu taşınmazı kendisinin ...'ten önce ölmesi şartı ile hibe ettiği, ... önce ölürse sözleşmeden rücu hakkı bulunduğunun belirtildiği, nüfus kayıtlarına göre de ...'in daha önce öldüğü anlaşıldığından ...'in davalılar dışındaki mirasçıları davalı sıfatı ile dosyaya dahil edilerek beyanlarının alınması, mülkiyet ihtilafının varlığı hâlinde 2942 sayılı Kanun'un 18 inci maddesine göre hüküm kurulması gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davacı idare ve davalı ...'ten peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.