Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9267 E. 2024/2839 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metodu uygulanarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/640 Esas, 2023/487 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/109 Esas, 2021/103 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, ... ilçesi, ... köyü, 105 ada 221, 237 ve 250 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile verilen kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, bölgede uygulanan kapitalizasyon faiz oranı %6-7 iken, sulu olarak değerlendirilerek %5 oranında hesaplanmasının yanlış olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi olduğunun belirtildiğini ve idarenin kamulaştırma çalışmaları sonucunda sulu tarım arazisi vasfına kavuşacağının belirtildiğini, 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince; taşınmazdan arta kalan kısım idarenin yapmış olacağı tesis nedeniyle sulama imkânına kavuşmuş olacağından taşınmazın arta kalan kısmında oluşan değer artışının belirlenen kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekirken söz konusu bedelin düşülmemesinin de usul ve kanuna aykırı olduğunu, ayrıca idarece irtifak kamulaştırması yapılacağından dava konusu taşınmazda değer azalışı oluşmayacak olup değer azalışı olacağı görüşünün de yersiz olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda düzenlenen raporların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmaz için tespit edilen kamulaştırma bedelinin yöredeki taşınmaz fiyatlarının üzerinde olduğun belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kamulaştırma bedelinin düşük hesaplandığını, dava konusu taşınmazlar idarenin talebi üzerine ifraz edildiğini, kısmi kamulaştırma yapılmasına rağmen, sanki taşınmazın tamamı kamulaştırılıyormuş gibi hesaplama yapıldığını, taşınmazın arta kalan kısmı için öngörülmesi gereken değer düşüklüğü bedellerinin bertaraf edildiğini, mevcut durumda taşınmazlarda ifraz işlemi yapıldığı için sanki kısmi kamulaştırma yapılmıyormuş gibi göründüğünü, bu hususun bilirkişilerce göz ardı edildiğini, özellikle kamulaştırmadan arta kalan kısım kanalın ötesinde kalmış olup, kullanılmasının mümkün olmadığını, bu kısmın da kamulaştırılması gerektiğini, bilirkişilerce bu kısım için değer düşüklüğünün hesaplanmadığını, ... Belediye Başkanlığı yazısında dava konusu taşınmazın mücavir alanda ve belediye hizmetlerinden yararlandığının belirtildiğini, bu nedenle taşınmaz arsa vasfında kabul edilerek emsal karşılaştırmasına göre değerleme yapılması gerekirken, tarım arazisi vasfında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, taşınmaz özelliklerine göre objektif değer artışı öngörülmemesinin hatalı olduğunu, komşu taşınmazlar için objektif değer artışı belirlenirken dava konusu taşınmaz için takdir edilmediğini, ikili münavebeye alınan "buğday" ürününde yan ürün geliri 97,50 TL alındığını, asıl ürün (buğday) verimi 500 kg/da olarak hesaplanmış iken, yan ürün (saman) verimi 150 kg/da olarak hesaplandığını, yan ürün verimi asıl ürün ile hemen hemen aynı olması gerekirken 1/3'ünden de az hesaplandığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak 11,44 TL/m² bedel biçildiği, taşınmazların davacı kurumun sulama kanalı ile sulamaya kavuşması ile meydana gelen değer artışı ve dava konusu taşınmazların kamulaştırması ile meydana gelen değer azalışının birbirini nötürlemesi nedeni ile bilirkişilerce herhangi bir değer artışı ve azalışı olmadığına ilişkin değerlendirilmesi doğru olup, dosyadaki fen bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazların geometrik şekli ve kamulaştırılan alanın miktarı itibari ile bir değer azalışı olmayacağı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arazi niteliğindeki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu uygulanarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.