Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9536 E. 2024/5086 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 12. madde uyarınca, uygulamanın tapuda tescil tarihi değerlendirme tarihi olarak esas alınarak emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde isabetsizlik görülmediği, ancak dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından idarenin sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/199 Esas, 2023/414 Karar

KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığının arttırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiş.

Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.04.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü temyiz eden davalı idare vekili Avukat ...gelmiş, davacı vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;... Mahallesi eski 207 pafta 801 ada 102 parsel; yeni 255 pafta 2813 ada 1 parsel sayılı 856.00 m²'lik parsel de 253/856 hisse, 2813 ada 2 parsel sayılı 438,00 m²'lik parselde 60/438 hisse, 2819 ada 2 nolu 190.00 m²lik parselde 55/190 hisse ve 2819 ada 3 parsel sayılı 124.00 m²'lik parselde 1/3 hisse olmak üzere 4 adet taşınmazda toplam 414,72 m²lik hissesi bulunduğunu, müvekkilinin bu hisseye eski 801 ada 102 parselde yapılan imar uygulaması ile malik olduğunu, davalı idarece yapılan imar uygulamasının İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 1993/920 Esas, 1005/903 Karar sayılı kararı ile iptal edilerek hükmün kesinleştiğini, buna rağmen davalı belediyece 23.06.2005 tarihli 2005/48-13 sayılı Encümen kararı ile 414,72 m² için 215.655,00 TL bedel takdir edilerek ... Belediyesi adına tesciline karar verildiğini, davalı idarenin hukuki dayanaktan yoksun, tek taraflı almış olduğu bu karar ile müvekkilden tescil isteyemeyeceğini, söz konusu bedelin bankaya bloke edilmiş olduğunu ve 2005 yılından beri müvekkilinin mağdur olmasına neden olunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava konusu taşınmazların güncel reel değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ve müvekkiline ait hisselerin davalı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu işlemlerin 1/5000 ölçekli nazım imar planına ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planına istinaden yapıldığını, bundan 1/5000 ölçekli üst planı yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumlu olduğunu, 30 günlük hak düşürücü sürenin geçirildiğini, ihtilafın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini, davacının taşınmazına fiili bir müdahalenin söz konusu olmadığını, davacının talebi üzerine hisselerinin bedele dönüştürüldüğünü ve tapuda ferağ vermediği için takdir edilen bedelin kendisine ödenemediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.04.2015 tarihli ve 2012/299 Esas, 2015/131 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan incelemede; Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

3. Dairemizce verilen onama kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesinde; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 11.01.2021 tarihli ve 2017/493 Esas, 2021/14 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan incelemede; arsa niteliğindeki...Mahallesi 2813 ada 1, 2 ile 2819 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesi yöntem itibari ile yasaya uygun olduğu, ne var ki tapuya 16.02.1994 tarihinde tescil edilen imar uygulamasının idare mahkemesi kararı ile iptal edilmesi sonucu Belediye Encümenin 23.06.2005 tarihli kararı ile davacının payı bedele dönüştüğünden ve idarenin takdir ettiği bedelin artırılması talep edildiğinden 23.06.2005 tarihinin esas alınarak değerinin belirlenmesi bakımından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği, davalı ... Başkanlığının takdir ettiği ve bankada bloke edilen 215.655,00 TL davacıya ödenmediği halde mahsup edilerek karar verilmesi doğru olmadığı gibi harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, lehlerine de nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda incelenen emsallerin uyun olmadığı, usul ve yasaya aykırı olarak yapılan inceleme ile metrekare birim fiyatının çok düşük tespit edildiği, değerlendirme tarihinin dava tarihi olması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumet, yargı yolu ve zamanaşımı itirazında bulunarak, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı inceleme ile metrekare birim fiyatının yüksek tespit edildiğini, dava konusu taşınmaza davalı idarece kamulaştırmasız el atılmadığı gibi idarece belirlenen bedeli kabul eden davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, dava konusu bedelin ıslah yolu ile artırılması mümkün olmadığından ıslahın kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, faizin başlangıç tarihinin hatalı tespit edildiğini, davanın reddedilen kısmı yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı payına idarece takdir edilen karşılığının arttırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12 nci madde.

3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun¹a eklenen geçici 12 nci madde uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden, davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından idarenin sorumlu olması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;

a. (5) numaralı bendinin tümü ile hükümden çıkarılmasına ,

b.Yargılama giderlerine ilişkin (6) numaralı bendindeki “10.553,75 TL yargılama giderinin ” ibaresinden sonra gelen kısım hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “davalı idareden alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.