"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/167 Esas, 2022/82 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Gaziosmanpaşa ilçesi, ... Mahallesi 297 parsel sayılı taşınmazda davalı idare tarafından yapılan imar uygulaması sonucu bir bölümünden düzenleme ortaklık payı kesildiğini, kalan kısmın ise bedele dönüştürüldüğünü, bu bölüm için belirlenen bedelin düşük olduğunu belirterek, bu bedelin artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı edare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler içinde davasını açmadığını, en yüksek faiz uygulanması talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla haksız olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.12.2015 tarihli ve 212/1308 Esas 2015/375 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 15.12.2015 tarihli ve 2012/1308 Esas, 2015/375 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 12 nci maddesinde; "24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir" hükmü getirilmiştir. Bu durumda yukarıda açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 05.12.2019 tarihli ve 2018/345 Esas, 2019/337 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 05.12.2019 tarihli ve 2018/345 Esas, 2019/337 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmaza dava tarihi itibarıyla değer biçen 22.07.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın metrekare birim fiyatının 1.300,00 TL/m² olarak belirlendiği, bozma sonrası hükme esas alınan ve taşınmaza uygulamanın tapuya tescil edildiği tarih itibarıyla değer belirleyen 13.08.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ise taşınmaza 0.013 TL/m² birim fiyat takdir edildiği gözetildiğinde, alınan bilirkişi kurulu raporunda belirlenen metrekare birim fiyatı inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli bulunmamıştır. Bu itibarla; yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırmasının hatalı olduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına idarece takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17 nci maddesinin son fıkrası..
3. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, Gaziosmanpaşa ilçesi, Küçükköy Mahallesi 297 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragraf dışında ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Davacı tarafından yatırılan peşin ve ıslah harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine karar verildiği halde, yatırılan harçların ayrıca yargılama giderlerine dahil edilmesi suretiyle mükerrer ödemeye neden olunması bozmayı gerektirir. .
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasın, gerektirmediğinden 6100 Kanun'un geçici 3 üncü maddesi geregi yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ;mahkeme kararının hüküm fıkrasının; Yargılama giderlerine ilişkin (5) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine “Davacılar tarafından yapılan 590,70 keşif harçları, 3,30 TL vekâlet harcı, 65,40 TL karar düzeltme harcı, 0,60 TL dosya gideri, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 100,00 TL keşif araç gideri, 540,55 TL tebligat ve müzekkere giderinden oluşan toplam 5.300.55 TL yargılama giderinin kabul/ret (%,71,75) oranına göre hesaplanan 3.803.30 TL'sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan miktarın ise davacılar üzerinde bırakılmasına, cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.