"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/246 Esas, 2023/82 Karar
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
ASIL VE BİREŞTİRİLEN
DAVA TARİHİ: 23.10.2007
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.05.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacı vekili Avukat ... gelmiş, davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ...ili, ...... Mahallesi 8 ada 267 parselde bulunan 28.032,58 m²lik gayrimenkulün sahibi olduğunu, taşınmazın yaklaşık 5.377 m²lik kısmının Diyarbakır-Elazığ Karayolu tarafından işgal edildiğini, müvekkilinin bu kısmın her türlü kullanım hakkından mahrum bırakıldığını belirterek kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tespit edilecek tazminat ve ecrimisil bedellerinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleştirilen dava dilekçesinde özetle; işbu davanın ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/576 Esas sayılı dosyasında davacının fazlaya ilişkin saklı tutulan haklarına ilişkin ek dava olduğunu belirterek birleştirme kararı verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza herhangi bir kamulaştırmasız el atma söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmaz Kaynartepe Mahallesi 14 sayılı parsel olarak tapuya kayıtlı iken daha sonra ifraz görerek 267 ve 266 sayılı parsellere ayrıldığını, dava konusu taşınmazın geldisi olan Kaynartepe mahallesi 14 sayılı taşınmazın 4.118,00 m²lik kısmının Diyarbakır-Ergani 8. Bölge Hududu Devlet yolunun yapımı amacı ile 04.01.1979 tarihli ve 020 sayılı kamu yararı kararına istinaden kamulaştırıldığını, kamulaştırma sırasında taşınmaz maliki ...Belediye Başkanlığı olduğundan, kamulaştırma bedelinin belediye adına bloke edildiğini, taşınmaz kamulaştırmaya tabi tutulmuş olduğundan kamulaştırmasız el atma iddiası ile yersiz açılan davanın reddi gerektiğini, hak düşürücü süre içinde dava açılmadığını, ecrimsil talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.02.2013 tarihli ve 2007/576 Esas, 2013/91 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 26.02.2013 tarihli ve 2007/576 Esas, 2013/91 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki taşınmaza soyut ifadelerle değer biçildiği, dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün ne şekilde kullanılacağı davacıya açıklattırılıp, civar parsellerin kullanım durumları, kiraya veriliyorsa buna ilişkin emsal kira sözleşmeleri de ibraz edildikten sonra, el atılan bölümün ecrimisil bedelinin tespit edilmesi gerektiği, birleştirilen davada hükmedilen bedele de ilk dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazın 4.074,04 m²sine yol olarak el atıldığı belirtilerek bu bölümün terkinine karar verildiği halde, 3.477,38 m²lik kısmın bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08.10.2019 tarihli ve 2014/134 Esas, 2019/484 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 08.10.2019 tarihli ve 2014/134 Esas, 2019/484 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporlarına göre 4.074,04 m²sine yol yapılmak suretiyle el atıldığı, ... Belediye Encümeninin 27.03.2012 tarihli kararına istinaden 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 15 inci ve 16 ncı maddeleri uyarınca 26.04.2012 tarihinde taşınmazın ifraz edilerek 4.079,96 m² yol vasfı ile davacı adına tescil edildiği gözetildiğinde ifraz işlemi sonucunda oluşan yeni tapu kayıtları mahallinde uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün kamuya ayrılan kesinti kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilip, kamu kesintisi olarak ayrılan kısımda kalıyorsa bu bölüm yönünden davanın reddine; kamu kesintisi alanında kalmıyorsa sonucuna göre karar verilmesi gerektiği; davacının 07.06.2007 tarihinde malik olduğu ve bu tarihten öncesi için ecrimisil istenemeyeceğinden bu tarih ile dava tarihi olan 24.10.2007 arasındaki süre için ecrimisil hesaplanması gerektiği; hükme esas bilirkişi raporunda toplam 125.932,80 TL ecrimisil bedeli hesaplandığı ve davacı vekili 20.02.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile 43.999,63 TL ecrimisil bedeli talep edildiği halde, talebi aşar şekilde asıl davada 50.000 TL, birleştirilen davada gerekçesi açıklanmadan 95.411.00 TL ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak asıl ve birleştirilen davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın yeni otobüs terminali yapım işi karşılığı yüklenici şirkete verilen arsalardan olduğunu, ... ve yüklenici idare arasında yapılan sulh protokolü ve davacı ve yüklenici firma arasındaki temlik ilişkisine binaen taşınmazın davacıya devredildiğini, davacının bedelini ödediğini, belediye ve yüklenici firma arasında yapılan sulh protokolünde imar haklarının yüklenici önerileri doğrultusunda imar planında yapılacak değişikliğe uygun olarak kullanılacağı hususunun hüküm altına alındığını, bu sebeple eldeki dosyaya ...Büyükşehir Belediye Başkanlığının verdiği müzekkere cevabında taşınmazın fiili imar parseli olduğunun, yapılan sulh sözleşmesi gereği 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi uyarınca işlem yapılmayacağının bildirildiğini, davanın 2007 yılında açıldığını ve sürecinin uzun sürdüğünü, taşınmazın tasarrufunun el atma ve dava süreci nedeniyle kısıtlanması nedeniyle ilçe belediyesine başvurarak taşınmazın tefrikini talep ettiğini, zira eldeki davadaki muhtemel kararla zaten yola giden kısmın bedeli verildikten sonra terkin edileceğini, el atılan kısmın yol vasıflı tapusunun halen davacı adına tescilli olduğunu bu sebeple tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğini, ecirimisil talebinin kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davasından bağımsız bir dava olduğu gözetilmeden bu davanın reddine karar verilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece, bozma ilamına uyularak değerlendirme yapılmıştır. Davacının dava konusu taşınmazdan tasarruf edebilmek için kendi rızası ile el atılan kısmı yola terk ettiği, bu yönde davacı talebi doğrultunda ilçe belediyesi encümenince 3194 sayılı Kanun'un 15 inci ve 16 ncı maddeleri gereği karar alındığı, bu kısmın fiilen kamuya tahsili yol olarak kullanıldığı gözetildiğinde 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi gereğince kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davası yönünden verilen karar yerindedir.
3. Temyizen incelenen kararın kısmen bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Davacının taşınmaza 07.06.2007 tarihinde malik olduğu ve bu tarihten öncesi için ecrimisil istenemeyeceği gözetildiğinde bu tarih ile dava tarihi olan 24.10.2007 arasındaki süre için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, gerekçesi açıklanmadan ecrimisil davası yönünden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.