Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9663 E. 2024/3024 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı idarenin kamulaştırmasız el atması nedeniyle taşınmazın eski hale getirilmesi, ecrimisil ve tazminat istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza ilişkin eski hale getirme davasında, el atılan bölümün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırılması gerektiği, masrafların yer bedelinden fazla olması halinde el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsiline ve el konulan bölümün davalı idare adına tesciline hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, davacı vekilinin ecrimisil talebine ilişkin temyiz isteminin miktar yönünden reddine, eski hale getirme talebine ilişkin temyiz isteminin ise reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/859 Esas, 2023/1224 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/1370 Esas, 2021/68 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik eski hale getirme, ecrimisil ve tazminat istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 238.730,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

İlk Derece Mahkemesince davacı lehine hükmedilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davacı lehine hükmedilen ecrimisil bedeli yönünden temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan eski hale getirme davası yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ilinde kurulacak olan ... Hidroelektrik Santrali Üretim Tesisinde 49 yıl süre ile faaliyet göstermek üzere üretim lisansı verildiğini, bu kapsamda dava konusu Bursa ili, Kestel ilçesi, ... köyü 117 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 211,29 m²lik kısmının kamulaştırma kapsamına alındığını, bu kısma ilişkin bedel tespit tescil ve davası açıldığını, ancak taşınmazın geri kalan kısmında tahribat oluştuğunu belirterek dava konusu taşınmazdaki tahribatın giderilerek kullanılabilir hale getirilmesini, el atma tarihinden bu yana kullanılamaması nedeniyle uğranılan zararın tazminini ve kamulaştırmasız olarak fazladan el atılan arazi bedelinin davalı idareden tahsili talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idarelerine husumet yöneltilemeyeceğini, sorumlunun yüklenici firma olduğunu, kamulaştırma işlemleri ile gerekli bedelin ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın eğimli olması sebebiyle verilen tahribat sonucu heyelanlar meydana geldiğini ve heyelan riskinin devam ettiğini, istinat duvarının yapımını reddetmesinin herhangi bir gerekçesi olmadığını, taşınmazın tamamında heyelan tehlikesi olmasına rağmen sadece kamulaştırılan alan için değer belirlendiğini, ecrimisil hesabında alan hatası bulunduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada idarenin taraf ehliyeti olmadığını, eksik ve yanlış bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiğini, münavebe ürünlerinin hatalı belirlendiğini, eski hale getirme bedelinin çok fahiş olduğunu, ecrimisil bedelinin hesaplanmasında taşınmaz üzerinde yetiştiriciliği yapılan tarımsal ürün için yapılmış giderler toplamının bulunacak brüt gelirden çıkartılmak suretiyle net gelirin belirlenmesine yönelik hesaplama yapılmadığını, yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik eski hale getirme; ecrimisil ve tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dairemizin yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda, kamulaştırmasız el atılan dava konusu taşınmaza yönelik eski hale getirme davasında dava konusu taşınmazın davalı tarafından el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olduğu dikkate alınmak suretiyle el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsiline ve el konulan bölümün davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline hükmedilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı vekilinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

Temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davacı Vekilinin Eski Hale Getirme Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

Yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.