"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2544 Esas, 2023/1331 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/34 Esas, 2022/90 Karar
Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacılara ödenmesine karar verilen ecrimisil bedelinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, ecrimisil bedeli yönünden taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçenin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, Polatlı ilçesi, ... Mahallesi 130 ada 42 parsel (eski 1137 parsel) sayılı taşınmaza Sakarya Nehri ıslah çalışmaları sırasında parselin bir kısmı nehir yatağına katılmak ve hafriyat yığılmak suretiyle el atıldığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL kamulaştırmasız el atma bedeli ile 1.000 TL ecrimisilin faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan drenaj kanalının DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılmadığı, taşınmazın 1978 yılı “Yukarı Sakarya Islahı” Projesi kapsamında kamulaştırma işlemine tabi tutularak Sakarya Nehri yatak ıslahı yapıldığı, 29.11.2019 tarih ve 773539 sayılı yazısında ise kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edildiği ancak malikinin itirazlı olması nedeniyle kamulaştırma işlemlerinin sonuçlandırılamadığını ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, tespit edilen kamulaştırmasız el atma bedelinin ve ecrimisilin davacı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamlanmasına dair ek karar verilmesinin hatalı olduğunu, gerekçeli karar yönünden de dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını, kapitalizasyon faiz oranının düşük alındığını, objektif değer artış oranı uygulanamayacağını, drenaj kanalı olan kısım yönünden husumetin davalı kuruma yöneltilemeyeceğini, fen raporunda (F) harfi ile gösterilen kısmın tarla olarak kullanıldığını, düşük kotta olması nedeniyle bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığını, ecrimisil istenemeyeceğini, faize ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kadastro yenileme işlemleri sonucunda ada ve parsel numarasının 130 ada 42 parsel olarak değiştiği, 10.01.2022 tarihli fen bilirkişisi raporunda (BC) harfleri ile gösterilen 22.841,69 m²lik kısmına el atıldığı ve kalan kısımların (D), (E), (F), (G), (A) kısımlarına ayrıldığı, taşınmazın bütünlüğünün bozulduğu, (D) kısmının 1.730,53 m² (F) kısmının 826,02 m² yüzölçümünde olup sonradan (D) harfi ile gösterilen kısma drenaj kanalı olarak el atıldığı, davalı kurumun faaliyet konusu, gerekse drenaj kanalının el atma tarihinden sonra (1981-1992 yılları arası) oluşmuş olması dikkate alınarak bu alanın kullanılamaz hale gelmesinden davalının sorumlu olduğuna dair kabulü yerinde olduğu ve (F) ile gösterilen kısmın ise eski nehir yatağı olan kısım olup engebeli hale geldiği, sonuç itibarıyla davacının söz konusu kısımların bedeli ile fiilen el atılan bu kısımlar yönünden ecrimisil talep etmeye hakkının bulunduğu anlaşıldığından arazi niteliğindeki taşınmaza net gelirine göre değer biçilmesi ve Dairenin denetiminden geçen dava dosyalarında aynı bölgede uygulanan objektif değer artış oranları da nazara alındığında %50 oranında objektif değer artışı uygulanması suretiyle bedele ve ecrimisile hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi ecrimisil yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi bakımından 6100 sayılı Kanun'un 305/A maddesi gereğince hükmün tamamlanmasına karar verilmesi de doğru olduğundan davacı idarenin bu yönlere değinen istinaf itirazlarının yerinde görülmediği; ancak dava konusu taşınmazın yargılama sırasında ada ve parsel numarasının değiştiği nazara alınmadan eski ada ve parsel numarası üzerinden karar verilmesi ve 10.01.2022 tarihli fen bilirkişi ek raporu krokisinde (BC) harfleri ile gösterilen ve nehir yatağında kaldığı anlaşılan kısmın terkinine karar verilmesi gerekirken davalı adına tesciline dair hüküm kurulması doğru bulunmadığından kamu düzeni gereği İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince hüküm kaldırılarak yeni karar verildiğinden karar tarihindeki vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci, geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Ankara ili, Polatlı ilçesi, ... Mahallesi, 130 ada 42 parsel (eski 1137 parsel) sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A) Taraf vekillerinin Ecrimisile İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B) Taraf vekillerinin Tazminata İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.