"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/83 Esas, 2021/200 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... köyü 214 ada 55 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.06.2015 tarihli ve 2014/988 Esas, 2015/487 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekilli temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda arsa niteliğindeki ... Mahallesi 214 ada 55 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru ise de alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla ve emsal taşınmazların bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, değerlendirmenin yapıldığı yıl itibari ile dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden araştırılıp, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların eksik ve üstün yönleri ayrı ayrı belirlenip oranlanmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken böyle bir inceleme yapılmadan ve emsal alınan taşınmazların dava tarihine endekslenmiş satış fiyatlarının ortalama değeri üzerinden oranlama yapılmak suretiyle taşınmazın değerinin tespiti ve davanın niteliği gereği kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, davacı idarenin usuli kazanılmış hakkına dikkat edilmediğini, davaya konu taşınmazın arsa niteliğini taşımadığını, düzenleme ortaklık payı oranının %40 olması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik bulunmamakta ise de davaya konu taşınmazın kadastral parsel, emsal olarak alınan Kıralan köyü 219 ada 3 parsel ve 162 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar için 31.05.2019 ve 06.02.2018 tarihli ... Belediyesi Başkanlığının yazı cevaplarında imar parseli olduğu belirtildiğinden dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranının araştırılarak tespit edilecek oranda dava konusu taşınmazdan düzenleme ortaklık payı düşülmesi gerektiği hâlde düzenleme ortaklık payı düşülmeden karar verilmesi bozmayı gerektirir.
4. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
5. Kabule göre de; Mahkemece ilk bozma kararı sonrası toplam 46.685,44 TL'ye hükmedildiği ve bu kararın sadece davacı idare vekilinin temyizi üzerine bozulduğu gözetilmeden son kararla idarenin usuli kazanılmış hakkı ihlal edilerek 49.500,80 TL'ye hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.