Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9778 E. 2024/3169 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili davasında, belirlenen bedelin hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazla yapılan karşılaştırmada usulüne uygunluk, imar parseli olması sebebiyle düzenleme ortaklık payı kesintisinin dikkate alınması ve emsal değer karşılaştırmasının isabetli olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1208 Esas, 2023/1529 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/134 Esas, 2023/47 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çorum ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi 66 ada 14 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın değerinin hesaplanmasında el atma tarihindeki niteliğinin esas alınması gerektiğini, işe başlama tutanağının 1996 yılında tanzim edildiği göz önüne alınarak bu tarihte tarla vasfında olduğunun kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın müvekkili idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma tebligatlarının noter kanalıyla yapıldığını ve bedelinin bankaya bloke edildiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın değerinin hesaplanmasında el atma tarihindeki niteliğinin esas alınması gerektiğini, emsal alınan taşınmazın hangi sebeple dava konusu taşınmaz için uygun bir emsal olduğunun belirtilmediğini, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Ek Madde 4 uyarınca harç maktu olarak belirleneceğinden, vekâlet ücretinin harç ile orantılı olduğu düşünüldüğünde maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamından dava konusu taşınmaza davalı kurumca 1985 yılında yol yapmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığının anlaşıldığı, davacının murisi ve o dönem ki kayıt maliklerinden Leman Duman'ın adına noter kanalıyla çıkartılan kamulaştırma tebligatının muhataba 1985 yılında tebliğinin yapıldığı, kayıt malikinin ise 30.05.1978 tarihinde vefat ettiği, buna göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu gereğince yapılan tebligatın geçersiz olduğu, bu durum karşısında davacının murisi yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırmadan bahsedilemeyeceği, dosyanın esasına girilerek karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu, bu çerçevede istinaf edilen dosya incelendiğinde; uygulama imar planı kapsamında kalıp kadastro parseli niteliğinde olan dava konusu taşınmaza emsal metodu doğrultusunda değer belirlenmesinde, emsal taşınmaz ile yapılan usulüne uygun karşılaştırmada, emsal taşınmazın imar parseli olması sebebi ile düzenleme ortaklık payı kesintisinin hesaplamada dikkate alınmasında, emsal taşınmazın arsa metrekare rayiç değeri dava konusu taşınmazın arsa metrekare rayiç değeri dikkate alınarak yapılan kıyaslamada isabetsizlik bulunmadığı, kaldı ki dava konusu taşınmaza komşu 66 ada 15 parsel sayılı taşınmazla ilgili aynı sebeple açılan kamulaştırmasız el atma davasında aynı emsal kullanılarak yapılan mukayese sonucunda belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, dosyanın istinaf ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Çorum ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi 66 ada 14 sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.